2013’te Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye geneline yayılan olaylarla ilgili dava, 8 yıl sonra sil baştan, üstelik torba dava halinde yeniden görülecek. Gezi’yi organize ettikleri iddia edilen aralarında tutuklu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 sanık hakkındaki beraat kararının bozulmasından sonra dava torba davaya dönüştü.
Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekci ve Hakan Altınay ile birleşen Çarşı davasından sanıklar mahkemede hazır bulundu. Osman Kavala duruşmaya tutuklu bulunduğu Silivri Hapishanesi’nde SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Ardından avukatı Köksal Bayraktar söz aldı ve Osman Kavala’nın tahliyesini talep etti. Duruşma savcısı ise Osman Kavala’nın suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğuyla karar verdi ve duruşmayı 26 Kasım 2021 tarihine erteledi.
Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı, esasa geçmeden önce usule ilişkin beyanda bulunmak isteyen olup olmadığını sordu. Bunun üzerine söz alan Çarşı davası sanıklarından Ayhan Güner’in avukatı Ali Rıza Dizdar, birleştirme kararının usul hukukuna aykırı olduğunu belirtti. Dizdar, “Muvafakat alınmadan birleştirme kararı verilmez ancak 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan ayında birleştirme kararı vermiş. Sizin olmadığınız bir günde, adli tatilde, Çarşı dosyası ile birleştirilmesi istenen dosyadaki delilleri bilmeden dosyalar birleştirildi.” diye konuştu.
Çarşı sanıklarından Yusuf Demirci’nin avukatı Ömer Kavili, “Yargıtay bozma kararında Türk bayrağının yakılmasından bahsetmişti. Ancak dosyada bayrak yakma ile ilgili delil yok. Davada birden fazla usul hatası yaptınız. Birleştirme kararı siyasi bir müdahale olduğunun göstergesidir. Yargıtay’ın bozma kararı ve birleştirme ile ilgili beyanda bulunmamızı istedi mahkemeniz. Görmediğimiz dosyalar hakkında beyanda bulunmamızı istediniz. Birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi ve davamızın ayrılmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı.
Kavili şunları kaydetti: “Osman Kavala bir onurdur. Onun ne ilgisi var Çarşı davasıyla? Bizim beyanda bulunmamız için hakim sıfatıyla bizden görüş isteyebilmeniz için önce dosyadaki delillere erişim hakkı sağlamanız gerekir.
“Bu dava yargılama değil, siyasi bir linç, siyasi bir intikam davası”
Yargı kültürü yok edildi. Bu dava yargılama değil, siyasi bir linç, siyasi bir intikam davasıdır. Siz üç hakimden yargı kültürüne sahip çıkmanızı istiyorum.”
Bize verilen süreyi ihlal eden siz değilsiniz. İstanbul 30. ACM’nin kaçak hâkimidir. (Gezi davasının ilk başkanı Mahmut Başbuğ’dan söz ediyor. Kendi kararınızın arkasında durmak suretiyle bu birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi istiyoruz. Birleştirme kararının ortadan kaldırılmasını, Çarşı davasının ayrılarak bu mahkemede devam etmesini talep ediyoruz.”
Çarşı davası avukatlarından Ersan Şen: “Birleştirme kararına ilişkin beyanda bulunmamızı istediniz. Meselenin siyasi tarafıyla meşgul olacak değilim. Amacım şeklen değil esasen yargılamaya katkı sağlamak. Adil yargılanmaya değil dürüst yargılamaya inanıyorum Bir tünel sistemi gibi sonucu olmayan bir yargılama yapılacağına inanıyorum. Aralarında hukuki, fiili irtibat varmış gibi algı oluşturmak için birleştirme kararı verilmiştir.”
“Dosyaların ayrılıp ayrı yargılama yapılmasını talep ediyorum”
Mine Özerden’in avukatı Tuğçe Duygu Köksal: “(Birleştirme aşamasında yaşanan hukuksuzları özetleyerek) Bu durum yargının dürüst ve tutarlı ileriletilmesine engeldir Hukuki ve fiili deliller somut şekilde ortaya konmadan ne dar ne geniş bağlantısı kanunumuzdaki usule uygun değildir. Benim müvekkilim bu sanıkların varlığından haberdar değil. AİHM’in Kavala kararında savcının herhangi bir delillendirme yapmadığı, iddianamenin yeniden kıymetlendirme adı altında polislerin hazırladığı fezlekeler doğrultusunda yazıldığını ortaya konmuştu. Birleştirilme kararının hukuka aykırılığının tespit edilip bu karardan dönülmesi, dosyaların ayrılıp ayrı yargılama yapılmasını talep ediyorum.”
Osman Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar: “Müvekkilim açısından dosyaların ayrılmasını talep ediyorum. Hem Çarşı hem diğer davada şahıs ve olay yönünden hiçbir bağlantı yoktur. İki dava birbirinden tamamen ayrıdır. Müvekkilim için 51 kişinin yargılanacağı birbirinden farklı üç olayla yargılamaya gidiliyor. Bu hem hukuksuzdur hem de işkencedir.”
Çarşı’dan Numan Bülent Ergenç’in avukatı Yıldız İmrek: “Çarşı davasında bozmadan önce bu dosya 7 yıl Yargıtay’da bekletildi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi başkanı değiştikten sonra Kavala davası beraatle sonuçlandıktan sonra bozma tebliğnamesiyle 16 CD’ye gitti. Darbe suçlaması gibi suçlama varken 5 yıl boyunca deliller kaybolsun diye mi başsavcılık bekletti? Madem bozmayı gerektiren durum var, neden başsavcılık 5 yıl sessiz kaldı?”
Av. Yıldız İmrek: “Bu siyasi iktidarın Gezi’nin kalkışma olduğu siyasi tezine yargısal destek vermek için Adalet Bakanlığı, Başsavcılık ve imza atmış ilgili hakimler tarafından verilmiş siyasi bir karardır. Bu bozma kararı, siyasi iktidarın suçladığı bir ismi -Kavala’yı- hapiste tutmaya katkı sunacak bir garnitür olarak da sunulmuştur. Bu dosyada kuvvetler ayrılığı ilkesi ihlal edilmiştir. Ve bu karar siyasi etkiyi göstermektedir. Bizde de bir güvensizlik oluşturmuştur. Bu nedenle çekilmeniz gerektiğini, bunu değerlendirmeniz gerektiğine inanıyoruz.
“Müvekkil darbecilikle suçlanıyor ama tek bir silahlı eylem yok”
“Müvekkil darbecilikle suçlanıyor ama tek bir silahlı eylem yok. Müvekkilim darbecilikle yargılanıyor ama burada bir hukuk darbesi, bir yargı darbesi yapıldı Bu açıkça hukuka aykırı ve yargı darbesi niteliğinde bir karardır. Bundan dönülmeli, yeniden tefrik kararı verilmez, birleştirmede ısrar edilirse bu mahkemenin bir infaz mahkemesi olduğu ortaya çıkmış olacaktı.
Çarşı’dan Volkan Eroğlu’nun avukatı Rıza Koçak: “Maçın hakemi gol atmaya çalışmaktadır. 80’li yıllarda onu da gördük. Bu dosyada gerçek anlamda bir birleştirme olmadığı tespiti ile her bir dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesini isteriz.”
Taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Edip Şahiner, dosyaların ayrılması yönündeki taleplerin reddine karar verilmesini istedi. Heyet, duruşmaya saat 13.45’e kadar ara verdi.
Av. Ömer Kavili: “Mahkemeniz taleplerimize ilişkin savcıdan görüş istedi, o da bir cümleyle reddini istedi. Hukuk ilkelerine göre görmediğimiz delillerden yargılansak da şüpheli ve sanık masumiyetidir esas olan. Ancak burada masumiyetimizi kanıtlamak için çırpınıyoruz.
“Bu dosyada davaya çökme yapılmıştır”
Bu dosyada davaya çökme yapılmıştır. Bu konularda savcının gerekçe göstermesi gerekirken bunu bile yapamadı. Öyleyse savcıdan yeniden görüş istemenizi, bunu yapmayacak olursa başsavcının salona çağrılarak ondan mütalaa alınmasını istiyorum. Çünkü böyle yapan kamu görevlileri nedeniyle Türkiye AİHM’de sürekli mahkum ediliyor ve tazminat ödemek zorunda kalıyor.”
Sanıklardan biri, “Biz tribüncüyüz, bizi kimseye bağlamayın. İşimizi gücümüzü bırakıp geldik” dedi.
Mahkeme heyeti talepleri reddetti, Çarşı avukatları duruşmayı terk etti
Aranın ardından mahkeme heyeti avukatların dosyaların ayrılması talebi dahil tüm taleplerini reddetti. Bunun üzerine Çarşı avukatları duruşmadan çekilme kararı alarak salonu terk etti. Salonda bulunan seyirciler de avukatlara alkışlarla destek verdi.
Gezi davası sanıklarından Hakan Altınay söz aldı: “Dosya ve istinaf kararı hakkında söyleyecek çok şey var ama bunları sonraki celse söylemek istiyorum. Altınay’ın avukatı Tora Pekin de gelecek celse beyanda bulunacağını belirtti.”
Çarşı davası sanıklarından Arda Mutlu Doğan söz aldı: “Biz bu davadan beraat aldık. 7 sene geçti, böyle bir şey çıktı ortaya. Savunma yapın dediniz ama avukatlar bile savunma yapmıyor. Birleştirdiniz ama biz birleştirilen dosyadaki kimseyi tanımıyoruz. Bir suçumuz da yok.”
Gezi davası sanıklarından Mücella Yapıcı söz aldı: “Aynı iddianame ile 2 kez yargılandım. Beraat ettim, beraatim kesinleşti. Sonra aynı iddianame ile yine yargılandım. Yine beraat ettim, ama yine buradayım. Bu davayı geldiği bu hâliyle hukuken ve vicdanen kabul etmiyorum.”
“Biz yokmuşuz gibi yargılama yapılıyor”
Mücella Yapıcı’nın avukatı Fikret İlkiz, önümüzdeki celse beyanda bulunacaklarını söyledi. İlkiz, “Çünkü siz 30 ACM’deki birleştirilen dosyayı bugün gördünüz, biz de 13 ACM’deki dosyayı bugün gördük” dedi.
Gezi davası sanıklarından Can Atalay söz aldı: “Biz yokmuşuz gibi yargılama yapılıyor. Bu, ‘savunmanızı verin’ diye geçiştirilebilecek bir şey değil. Bu dosyada bizim açımızdan sorgu tamamlanmamıştır. Sorgu tamamlanmadan bu duruşmaya devam edilemez. Daha önce hiçbir bilgimiz olmayan bilgiler, bulgular dosyaya girdi. Mahkemenin bize makul bir süre vererek önce sorgumuzu tamamlaması gerekir. Gezinin kriminalize edilmesine izin vermeyeceğiz. Sorguya elverişli duruşma açmanız ve teamülen sorgumuzu tamamlamanız gerek.”
Gezi sanıklarından Tayfun Kahraman: “Savunma hazırlamak için süre talep ediyorum. Geziye katıldığımız için yargılanan bizler sürekli beraat ve takipsizlik kararlarıyla bu sürece devam ediyoruz. Önceki beraat kararının tekrarlanmasını ve müeyyidelerin kaldırılmasını talep ediyoruz.”
Tayfun Kahraman’ın avukatı Evren İşler: Kısaca bir “Ne diyorsunuz?” ile geçiştirilemeyecek bir durum bu. Bu nedenle savunma yapabilmek için süre talep ediyoruz.
Çarşı davası sanıklarından Burak Bulut: İlk yargılamada yaptığım savunmamı tekrarlıyorum. Önceki mahkemede olduğu gibi yine beraat kararı verilmesini talep ediyorum.
Gezi sanıklarından Çiğdem Mater’in avukatı Hürrem Sönmez: Müvekkil beraat kararından sonra yurt dışına gitmiştir. Çalışmalarını yurt dışında sürdürdüğüne dair yazıyı mahkemeye sunuyoruz. Birleştirme kararına ilişkin de, dosyayı incelemek için süre talep ediyorum.
Çarşı davası sanıklarından Hakan Tezel: Aradığınız suçu cımbızla aradınız, cımbızla bulacaksınız. Bir talebimiz yok.
Gezi davası sanıklarından İnanç Ekmekçi’nin avukatı Aynur Tuncel Yazgan: Müvekkilim yurt dışında yaşıyor. Bu nedenle savunmasının istinabe yoluyla alınmasını istiyoruz. Savunma için süre talep ediyoruz.
Çarşı davası sanıklarından Kaan Kabaş, önceki savunmalarını tekrar ettiğini ifade etti. Gezi davası sanıklarından Mine Özerden de birleştirilen dosyada isnat edilen suçlamalar hakkında bilgisi olmadığını belirterek süre talebinde bulundu.
Mine Özerden’in avukatı Tuğçe Duygu Köksal: “Savunma için yeterli sürenin verilmesini istiyorum. Müvekkilime isnat edilen suçun ne olduğunu öğrenmek istemiştim, reddettiniz. Bu yargılamanın nasıl yürüdüğüne ilişkin çok önemli bir veri olacak bu kararınız.”
Çarşı davası sanıklarından Sezgin Gülnar beraatini istedi. Gezi davası sanıklarından Yiğit Ali Ekmekci’nin avukatı Hasan Fehmi Demir ise süre talep etti.