Telgraf Haber Analiz –Amirallerin bildirisini ilk yayımlayan Zihni Çakır: “Yayımlanmadan önce AKP’li bakana da gönderildi. Açıklamasında bulundu. Bildirinin hangi bakana gittiğini bildiğini söyleyen Avaztürk, Genel Yayın Yönetmeni Zihni Çakır, bakanın ismini açıklamak istemediğini ifade etti.
Emekli amirallerin ‘Montrö Bildirisi’ni yayımlayan ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen Avaztürk’ün Genel Yayın Yönetmeni Zihni Çakır, bildiriyi kendisine gönderen ismin; bildiri henüz yayımlanmadan önce şu an kabinede görev alan bir AKP’li bakana gönderildiğini açıkladı.
Avaztürk Genel Yayın Yönetmeni Zihni Çakır, Halk TV’de yayımlanan “haberaktif”te dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Çakır, Zihni Çakır, duyuru metninin kendisine emekli amirallerin dışında bir kaynaktan geldiğini, gazeteci refleksi ile bunu yayınladığını söyledi.
Bu açıklamalar ve tartışmalı konu başlıkları açıklanan bildiri ile ilgili çok sayıda soru işareti taşımaktadır. Kanal İstanbul bağlamında Montrö Sözleşmesi gündemli tartışmalar, Mavi Vatan Doktrininde siyasi iktidarla tam mutabık olan amirallerin Montrö Sözleşmesi tartışmasında karşı karşıya geldikleri gözlemleniyor. ABD ve Rusya arasında devam eden nüfuz alanlarını genişletme kavgasında şu anda gündemde öne çıkan konu Ukrayna’daki gelişmeler. Türkiye’de bazı siyasi merkezler Erdoğan’ın ABD ile arasındaki itilaflı konuları çözmek için Montrö Anlaşması’nı askıya almak istediği tezini savunmaktadır. Bir başka görüş ise amiralleri eleştirerek darbe çağrışımını hissettirmekle suçluyorlar.
AKP’ise konuyu siyasi gündemin merkezine taşıyarak ,kendi tabanını yeniden konsolide etmek istediği anlaşılıyor.Muhalif siyaset yapanlar arasındaki görüş ayrılığı oluşmuş durumda.AKP de ise tam bir uyum gözlenmektedir.İyi parti genel başkanı Meral Akşener’in amiraller için ”zevzekler” ifadesini kullanması ile ”darbecilere”destek vermediğini ve tavır aldığını ifade etmiş oldu.İhale CHP üzerine yıkılmak üzere her ne kadar Kılıçtaroğlu itinalı açıklamalar yapsa da ulusalcı kesimlerin bildiriye sahip çıkması bu algıyı güçlendiriyor.
Kanal İstanbul projesinin deniz ekosistemini bozacağı bilim insanları tarafından belgeleriyle ortaya konulmuşken.Ortaya çıkacak ekolojik sorunların gözardı edilerek yapılan tartışmalar kaygıyla izlenmektedir.”Ulusal” çıkarlar tartışması özünde küresel şirketlerin çıkarlarıyla bağlantı kurmadan tartışılmasına neden olmaktadır.
Anlaşılan bu tartışmanın çok boyutlu yönlerinin açığa çıkması biraz zaman alacağa benziyor.Bir bildirinin düşündürdüğü konuların kapsamı ve boyutu komplo teorilerin dışında değerlendirmeye dikkat ederek objektif bilgiye ulaşma çabası içinde olunmalıdır.Telgraf Hakikatin peşinde doğanın yanında tutum almaya devam edecektir.