CHP Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Çukurova’da hasada sayılı günler kala buğday üreticileriyle buluşup taban fiyatının tonda en az 2 bin 500 lira olarak açıklanmasını istedi. Barut, “AKP ithalat sevdasından vazgeçip yerli çiftçimize ve tarımımıza destek vermelidir” dedi. Çitfçi Ahmet Çetin, “Gübre fiyatları, mazot fiyatları uçtu gitti. Çiftçi kan ağlıyor. Ne ekeceğimizi şaşırdık, nefes alacak halimiz kalmadı” dedi. Buğday üreticisi Mustafa Ünlü, “Enflasyona yenik düşüyoruz, ilerisini göremiyoruz. Burada en çok ezilen çiftçidir” diye konuştu.
CHP’li Ayhan Barut, Adana’nın Karataş Ovası’nda mayıs ortasından itibaren hasat yapılacak buğday tarlalarında incelemelerde bulunup çiftçilerle derdini dinledi. Gübreden mazota dek üretim maliyetlerindeki fahiş artıştan yakınan çiftçilerin durumuna ilişkin Barut, “AKP iktidarı çiftçinin halini görmemeye devam ediyor. Tarımda tüm girdi maliyetleri fahiş oranda artıyor ancak çiftçinin feryadını görmezden gelen iktidar adım bile atmıyor” dedi.
“BUĞDAY İTHALATINA ÖDENEN PARA 16 KAT ARTTI”
Türkiye’nin en erken buğdayını yetiştiren çiftçilerin hasada çok az bir süre kala hala endişe içinde beklediğini ifade eden Ayhan Barut, şunları söyledi:
“Çiftçiler tedirgin çünkü yüksek üretim maliyetiyle ürettikleri buğdayda hala taban fiyatı açıklanmadı, kara kara düşünüyorlar. Özellikle geçen yıl tonunu bin 600 liraya çiftçimizden buğday alanlar hemen arkasında bin 800 ile 2 bin 400 liradan ithalat yaptılar. Bu tedirginliği arttırıyor. Bu nedenle taban fiyatı minimum 2 bin 500 lira olmalı ki üretim sürmeli, çiftçi tarımsal üretimi sürdürebilmeli, diğer ürünlere finansman sağlayabilmeli. İthalat sevdalı hükümet ithalattan vazgeçsin. 2019 yılında 9.8 milyon ton buğday ithal edildi, 2020 yılında 10 milyon tonun üstüne çıktı. AKP dönemindeki 19 yılda 60 milyon ton buğday ithal edildi, dışarıya 15 milyar dolar ödendi. Bu para yerli çiftçiye verilmeliydi ama bunlar yabancı üreticiye destek oldu. 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde buğday ithalatı için 150 milyon dolar ödeniyordu, sadece geçen yıl buğday ithalatı için 10 milyon ton buğday ithalatına 2.5 milyar dolar ödendi. Yani tam 16 kat fazla para ithalata gitti. Yerli ve milli olan üreticiye destek versinler. İthalata değil üretime katkı sunsunlar. Tarımsal üretim planlaması yaparak destekleri yeterli seviyeye getirsinler. Aksi takdirde çiftçi üretimden kopuyor. Çünkü 2004 yılında Türkiye’de 93 milyon dekarda üretilen buğdayın miktarı son yılda 68.5 milyon dekara düştü. Yani 23-24 milyon dekar buğday ekim alanı azaldı. Gelin tarımı ve üreticiyi destekleyin.”
“NEFES ALACAK HALİMİZ YOK”
Karataş Helvacı Köyü’nde buğday üreten çiftçi Ahmet Çetin ise buğday taban fiyatının hala açıklanmamasına tepki göstererek, “Pandemide bir daha buğdayın önemi görüldü. Ekmek olmasa ne olabilir? Bütün dünyada durum budur. Gübre fiyatları, mazot fiyatları uçtu gitti. Gübre 3 bin 500 lira oldu ama hala taban fiyatı belli değil. Çiftçi kan ağlıyor. Ne ekeceğimizi şaşırdık, nefes alacak halimiz kalmadı” dedi.
“BUĞDAY ÜRETİCİSİNİN DE SONU SOĞAN ÜRETİCİSİ GİBİ OLMASIN”
Oymaklı Köyü’ndeki buğday üreticisi Mustafa Ünlü de hasattan en az bir ay önce buğday taban fiyatlarının açıklanması gerektiğini ancak hala bir duyurunun yapılmadığını belirterek, “Bin 600 liraya aldığımız gübrenin fiyatı 3 bin 500 lirayı geçti. Girdiler arttı. O zaman biz de geçen yıl bin 600 liraya sattığımız buğdayın 3 bin 500 lira olmasını istiyoruz. Çünkü enflasyona yenik düşüyoruz, ilerisini göremiyoruz. Burada en çok ezilen çiftçidir. Soğan ve patateste durum ortada. Buğdayda da aynı şeyin yaşanmasını istemiyoruz” diye konuştu.