Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV canlı yayınında Funda Görey’in sorularını yanıtladı.
Kalın’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“ABD Afganistan’dan çekilme kararı aldığından itibaren biz de kendi planlarımızı yapmaktaydık. Uzun bir süredir bir Afganistan mesaimiz vardı zaten.
Süreci çok yakın bir şekilde takip ettik. Sahadaki gerçekleri görerek hareket etmek zorundaydık. Biz orada askerlerimizi tehlikeye atacak bir süreç içinde olmayacağımızı ifade ettik.
‘Askerimiz çekildikten sonra da havalimanının işletmesine devam edebiliriz’
Biz tüm planlarımızı yapmıştık. Askerlerimizin tahliye edilmesiyle ilgili hazırlıklar bir süredir devam ediyordu. Askerimiz orada büyük bir başarı sergiledi. Görevlerini yapmış bir şekilde askerimiz ülkesine dönüyor.
Askerimiz çekildikten sonra da biz orada havalimanının işletmesine devam edebiliriz. Sivil uzmanlarımız havalimanı için destek verebilir. Bununla ilgili müzakereler devam ediyor. Bunu Türkiye’nin devam ettirmesi konusunda bir irade de ortaya koyuyorlar.
Bugün bir uçak kalkmış durumda. 24 ya da 36 saat içinde Türk askerlerinin tahliyesi tamamlanabilir.
Afganların yaşadığı insani dramı gözardı etmemek lazım. Kabil Havalimanı’nda ilk günlerde yaşanan dramı gördük.
Havalimanında güvenliğin sağlanması gerekiyor. Bunun detayları konuşulacak ama bir güvenlik yapısı kurulması gerekiyor. Taliban’ın böyle bir kapasitesi olduğunu düünmüyorum Onlar da muhtemelen bir hizmet talebinde bulunacaklar. Havalimanının tamamen devre dışı kalması onların da isteyeceği bir durum değil.
Afganistan’ın etnik, mezhebi yapısını hatırlamakta fayda var. Burada mutlaka herkesin bir temsiliyetinin olması büyük önem arz ediyor. Ortaya çıkacak hükümetin yapacakları önemli olacak. Önümüzdeki günlerde, haftalarda ortaya çıkacak tabloyu görmek gerekiyor. Sürecin tamamen dışında kalmak akılcı olmaz. Afganistan’da yaşanan bir istikrarsızlık her yeri, herkesi etkiliyor.
‘Bölgeler arasında da temsiliyetin olması önemli’
Cumhurbaşkanımızın ‘ihtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz’ açıklaması ve bundan sonra yapılacak müzakereler önemli. Herkesin onayladığı bir hükümet kurulursa bizim o hükümetle de iletişimimizi kolaylaştırır. Bölgeler arasında da temsiliyetin olması önemli. Hikmetyar gibi siyasi liderler, aktörler var. Bunlar ne kadar temsil edilecek hükümette onlar da soru.
‘Göç olmaması için diplomatik temaslarımıza devam ediyoruz’
Biz Afganistan’ın şartları içerisinde olabilecek en gerçek unsurları değerlendirdik. Taliban’la istihbarat ve Dışişleri’nden görüşmeler yapıldı. Birkaç koldan görüşmeler devam ediyor. Göç olmaması için diplomatik temaslarımıza devam ediyoruz. Göç meselesinde uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
Türkiye göç meselesinde üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Türkiye hiç kimsenin göç ambarı değildir. Yasal olmayan göç için yeni tedbirler aldık.
(Türkiye’de ‘göç merkezi’ iddiası) Resmi olarak bize iletilen bir şey olmadı. Biz bu söylenti ortaya çıktığı andan itibaren çok net bir şekilde reddettik. Bunu bize açmaları mevzu bahis bile olamazdı.
Birleşik Arap Emirlikleri ile beyaz sayfa açılması olumlu. İlişkilerin saygı çerçevesinde yürümesi konusunda anlaşıldı. Suudi Arabistan’la da aynı sürecin olmasını istiyoruz. Mısır’la da ilişkilerin rayına oturtulması için görüşmeler devam ediyor. İsrail’deki seçim sonrası Cumhurbaşkanımızın tebrik telefonu olumlu etki yaptı. İsrail’de Netanyahu döneminin bitmesi bir fırsat penceresi açıyor.
ABD’ye çağrımız, Suriye’de PYD/YPG terör örgütüne verdikleri desteği çekmeleri. PYD ve YPG’nin kontrolündeki bölgelerde ne tür zulümler yapıldığı kendi raporlarında yazıyor.
(S-400 konusu) Biden yönetiminden farklı bir şey, ikna edici bir argüman duymadık. Bizim pozisyonumuzda bir değişiklik söz konusu değil.”