Makale

Dağa Fare Bile Doğurtmayan Kanun- Alaaddin Dinçer

Dağ Fare Doğurdu deyimi halk arasında sıkça kullanılan bir söylemdir. Genelde de beklentilerin yüksek tutulduğu ancak sonuçların beklentilerin çok gerisinde kaldığı durumlar için söylenir. Öğretmenlik Meslek Kanunu da uzun zamandır ısıtılarak gündeme getirilen ve bir bakıma öğretmen camiasında beklentilere neden olan bir kanun olarak görüldü. Siyasal iktidar tarafından TBMM’ye yılın son günü sunulan kanun teklifi bırakalım dağın fare doğurmasını, ne dağ ne de fare büyüklüğünde görülemeyecek bir kanun olarak doğdu. 1739 Sayılı Milli Eğitim Kanununda yapılan iki değişiklik ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılan bir maddelik değişiklikten ibaret olan bu 12 maddelik kanuna bir meslek kanunu demek 1 milyon öğretmenin aklıyla alay etmek demektir. 1983’ten bu yana 20 defa değişikliğe uğratılan 1739 Sayılı Milli Eğitim Kanunu 21.sinde 43. ve 45. maddelerini kaybederek ve süreçten yara alarak çıkmış oldu. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılan değişiklik sayısını ve aldığı yaraları anlatmaya sayfalar yetmez. Bu yazıda sadece öğretmenlik kariyer sistemini ve 3600 ek gösterge uygulamasını düzenleyen maddeler ele alınmakta.

2005’te yapılan Öğretmenlik Kariyer Sistemi Kanunu düzenlemesinin ardından gerçekleştirilen yönetmelik düzenlemesine bağlı olarak 27 Kasım 2005’te ilk sınav yapıldı. 24 Kasım 2006’da da ilk uzman öğretmenlik/başöğretmenlik sertifikaları verildi. Sınava girenlerden kazananlar branşlarına ayrılan kontenjanlara göre uzman öğretmen yapıldılar. Sendikaların ve eğitim bilimcilerin büyük bir bölümünün itirazlarına rağmen 92 bin 382 öğretmen uzman, 338 öğretmen başöğretmen olarak belirlendi. Uzman öğretmenlere o tarihte 80, başöğretmenin ise 160 TL verildi. Anılan tarihte çok az sayıda doktora yapmış öğretmen sınav yapılmaksızın başöğretmen yapıldı. 2020 yılı verilerine göre ise MEB’te 100 başöğretmen 83 bin 350 uzman öğretmen bulunmakta. Uzman öğretmenlere 2020 yılında 270 başöğretmenlere ise yaklaşık 575 TL ödenmekte. Uzman ve başöğretmen sayılarında görülen azalma çeşitli nedenler ile MEB’ten ayrılanlardan kaynaklanmakta. Muhtemelen sayı 2021 yılında bir miktar daha düşmüş olabilir.    

Dağa Fare Bile Doğurtamayan 2022 Model Kanunumuz aslında, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği ve uzun yıllardır yapılmayan, öğretmenleri güvenlik nizamı içinde hiyerarşik dizilime tabi tutan ve apoletlendirmeyi öngören bir düzenlemeyi içermekte. Buna göre öğretmenlik, adaylık, öğretmenlik, uzmanlık ve başöğretmenlik olarak 4 rütbe grubuna ayrılmakta. Hazırlanan yasaya göre, mevcut uzman ve başöğretmenlerin kazanılmış hakları korunmakta, yüksek lisans (Alınan yüksek lisans belgelerine yönelik eleştirilerimizi saklı tutuyorum) ve doktora yapan yaklaşık 111 bin öğretmen uzman öğretmenlik, bunların arasında eğer varsa uzmanlıkta 10 yılını dolduran ve doktora yapmış onlarda başöğretmenlik sınavından muaf tutulmakta. Halen MEB’te 974 bin öğretmen görev yapmakta. Bu öğretmenlerin yaklaşık 264 bininin 10 yılın altında hizmet süresi bulunmakta. Bu verilere göre yasa çıkması halinde yapılacak yönetmelik düzenlemesinin ardından yaklaşık 520 bin öğretmen eğer isterlerse uzman öğretmenlik eğitimi için öngörülen 180 saatlik kursa katılabilecek, bu kurs sonunda yapılacak olan sınavdan 70 ve üzerinde puan alabilirse uzman öğretmenlik sertifikası elde etmiş olacak. Başöğretmenlikte ise kurs saat sayısı 240 baraj puanı yine 70 olacak şekilde uygulanacak. Bütün bu büyük emeklerin karşılığında emekliliğe esas aylığın hesaplanmasına katılan eğitim öğretim tazminatının katsayısında yapılan değişikliğe göre uzman öğretmenlere brüt 1000 net 683, başöğretmenlere brüt 2000 bin net bin 366 lira ödenecek. Ayrıca uzman ve başöğretmenlere her unvan için ayrı ayrı bir derece verilecek.

Bir Bardak Suda Koparılan Fırtına 3600 Ek Gösterge Gerçeği 

En son 2018 yılı Mayıs ayında verilmişti sözü. Maalesef 2023’te ancak yürürlüğe girebilecek. Yani 4,5 yıla karşılık gelen 54 ay sonra. Yıllardır anlatıla anlatıla bitirilemeyen ve yılan hikayesine dönen 3600 ek gösterge ancak birinci dereceye inenler uygulanacak. Onlarda emekli olurken emekli aylıklarına ve ikramiyelerine yansımasından yararlanabilecek. Yasanın yürürlüğe gireceği 2023’ten önce emekli olan 700 bin öğretmenin ise yasadan yararlanabilmesini olanaklı kılan herhangi bir madde yok. Özcesi 2023 yılının Temmuz ayında emekli olacak yaklaşık 20 bin öğretmen ile sonraki yıllarda emekli olacaklarla sınırlı bir düzenleme. Bakmayın abartıldığına ve köpürtüldüğüne hepsi ve en gerçek hali bu. Gerisi kandırmaca, aldatmaca ve ajitasyon. Yani sizin anlayacağınız bir seçimden başka bir seçime taşınan propaganda malzemesi.

Sonuç olarak,15 yıl önce söyledik bir daha söylüyoruz; aynı sınıfa giren, aynı havayı teneffüs eden, aynı programı uygulayan, benzer araçlar ile ders işleyen öğretmenleri ayrıştıran, birbirlerine rakip yapan, dayanışmayı körelten, yozlaşmayı, yabancılaşmayı ve baskın egolar oluşturmayı körükleyen, okulları semt pazarına dönüştürecek bu düzenlemeden vazgeçin. Eğitimin ve öğretmenin niteliğine hiçbir katkısı olmadığı 15 yıllık uygulama ile görülen bu düzenleme yerine bütün öğretmenlere, öğretmenlik mesleğine yaraşır insanca yaşayabilecekleri ekonomik, sosyal ve özlük haklarını sağlayın. İlla da bir düzenleme yapacağız diyorsanız böyle defolu kadük kalacak bir yasa yapmak yerine, Öğretmenlerin Statü Tavsiye İLO-UNESCO 1966 Belgesinde yer alan normları uygulayın yeter.

Alaaddin Dinçer
Alaaddin Dinçer Eğitimci -yazar-Eğitim Sen Eski genel başkanı

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir