Ana Sayfa Haberler DİSK’ten Tuğçe Yılmaz’ın hazırladığı “1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor – 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” anı kitabına ödül

DİSK’ten Tuğçe Yılmaz’ın hazırladığı “1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor – 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” anı kitabına ödül

0
DİSK’ten Tuğçe Yılmaz’ın hazırladığı “1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor – 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” anı kitabına ödül

Telgraf Haber :Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), bugün İstanbul Şişli’deki Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde 1 Mayıs 2021 etkinliklerini tanıttı. 

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile Genel Sekreteri Adnan Serdaoğlu‘nun katıldığı etkinlikte, bianet‘ten Tuğçe Yılmaz‘ın hazırladığı “1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor – 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” anı kitabı, LeMan dergisinin 1 Mayıs özel sayısı ve şair Nazım Hikmet’in şiirinden bestelenen Ozan Çoban ve Güneş Demir‘in”Bugün Mayıs 1” şarkısı konuşuldu. 

Etkinliği, IPS İletişim Vakfı Başkanı ve bianet Proje Danışmanı Nadire Mater vebianet’in1 Mayıs 1977kitabına katkı sunan Sami Evren de izledi.

Alanlara özlem

Arzu Çerkezoğlu, konuşmasında 1 Mayıs’ın koronavirüs salgını nedeniyle alanlarda kutlanamayacağını hatırlattı.

“Türkiye işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulları daha da olumsuz bir noktaya sürükleniyor. Yine de salgının yarattığı tahribata yönelik öfkemiz ve 1 Mayıs’ın kutlanmasına ilişkin coşkumuz çok yüksek” diyen Çerkezoğlu, şöyle devam etti:

“1 Mayıs etkinliklerini iş yerlerinden evlere kadar en geniş katılımla sürdürüyoruz. Türkiye işçi sınıfı için 1 Mayıs mücadelesi, Taksim’in özgürleştirilmesi mücadelesidir. 

“Bu sene yeni bir 1 Mayıs şarkımız var. Alanlara özlemimizi ve bu marşı yüz binlerle söyleyeceğimiz günlere olan inancımızı paylaşıyoruz.”

bianet 1 Mayıs 1977’yi anlatıyor

Tuğçe Yılmaz, “1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor – 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” kitabını şöyle anlattı:

“26 Ocak 2021’de sona eren 1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor/ 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” çalışmasını 6 Nisan’da e-kitap olarak yayımladık. Yaklaşık bir yıl süren bir çalışmanın nihayetinde kayıp yakınlarına ulaşarak onların hikâyesinin yazılmasına katkı sunabildik.

“Ölenlerin sayısına dair kesin bir bilgiye sahip olmamakla birlikte TÜSTAV aracılığıyla ulaştığımız otopsi raporlarına göre o gün Taksim’de hayatını kaybedenlerin sayısı 34. Bunlardan birinin ismi dahi yok ne yazık ki. Kimliği belirsiz 35 yaşlarında erkek yazıyor otopsi raporunda.

“Ölenlerin altısı öğretmen, biri 11 yaşında olmak üzere yedisi öğrenci, 16’sı işçi, üçü sağlıkçı, biri ise polis memuru. 5’i kurşunla, 29’u ezilerek hayatını kaybediyor. 11 yaşından 60 yaşına kadar. Yaş ortalamaları 30.

27 kişinin hikâyesi

“Kitabın ilk bölümünde o gün Taksim’de ölenlerin yakınlarıyla yapılan görüşmeler var. Bunları pandemi koşulları nedeniyle ne yazık ki yüz yüze gerçekleştiremedim.

“Sadece ilk görüşmelerden birini, silicilik işiyle geçimini sağlayan Bayram Eyi‘nin oğlu Zeki Eyi‘yle olanı yüz yüze yapabildim, hemen sonra Türkiye’de de COVID-19 vakası görüldüğü açıklandı.

“Ardından diğer görüşmelere başladım ve tabii ki çok zor oldu yakınlara ulaşmam. O yüzden kendime psikolojik bir eşik koydum. 10 kayıp yakınına ulaşmak hiç olmazsa içimi rahat ettirecekti. Şu an ucu açık bir şekilde kapattığımız dosyada o gün Taksim’de öldürülen 27 kişinin hikâyesinin bilgisine sahibiz.

“Aslında 1 Mayıs 1977’te yaşananlar Avrupa Konseyi’nin yargısız infazlar, zorla kaybetmeler, yaşamı ve sağlığı riske eden ihmaller gibi sıraladığı başlıklarla yurttaşların devlet tarafından maruz bırakıldığı “ağır ihlaller” arasında yer alıyor.

“Türkiye’nin de imzacılarından olduğu belli başlı insan hakları sözleşmelerinde ve yerel ve küresel hak örgütlerinin metinlerinde maddeleştirilen ‘adalet hakkı’, ‘hakikati bilme hakkı’, ‘tazminatı hakkı’, ‘bir daha tekrarlanmama garantisi’ gibi başlıkları da kapsıyor 1 Mayıs 1977’de olanlar.

“Tüm bunlara rağmen katliamın 44 yıldır aydınlatılmaması ve ölülerin sayısına dair kesin bir bilgiye sahip olamamamız aslında büyük bir sorun.”

*Tuğçe Yılmaz konuşuyor

Cezasızlık

“Bu yüzden çalışmanın ve dolayısıyla kitabın ikinci bölümünü ‘cezasızlık’ konulu ayrı bir başlıkla ele aldık.

“Burada DİSK eski genel başkanları Süleyman Çelebi ile Kani Beko, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK genel sekreterlerinden Fehmi Işıklar, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Emel Ataktürk‘ün ’77 İşçi Bayramı’nda yaşananlar ve cezasızlık yazıları var.

“Dava şu an zaman aşımına uğramış durumda. Zaten failler belli olmasına rağmen göstermelik bir davada yine devrimci ve demokratlar yargılanıyor. Asla bir kamu görevlisi veya o gün görevli olan bir devlet yetkilisi yargılanmıyor.

“Kitaptan örnek anlatımlar Hikmet Özkürkçü‘nün kızı Behiye Özkürkçü‘nün anlatımı. Behiye Hanım şu anki güvenlik soruşturmasına benzer bir sürece takılıyor ve yıllarca öğretmenlik yapamıyor, sırf babası 1 Mayıs 1977’de ölen TÖB-DER’li bir öğretmen olduğu için. Hikmet Özkürkçü’nün mezarı dahi taciz ediliyor.

“Yine 18 yaşındaki Dersimli Ali Sidal‘ın hikâyesi. Üç gün bir depoda bekletiyorlar cenazesini. Cenazeyi Dersim’e götürmemeleri için büyük bir baskı kuruyorlar aile üzerinde, orada bir cenaze töreni olsun istemiyorlar. Babası apar topar Alibeyköy Mezarlığı’na gömüyor oğlunu. Sonrasında aile Dersim’e gittiği için mezar yeri kayboluyor. Şu an bir mezarı yok yani Ali Sidal’ın.

*”1 Mayıs ’77 Kayıplarını Anlatıyor – 1 Mayıs ’77 ve Cezasızlık” kitabından sayfalar

1 Mayıs 1977’den 10 Ekim 2015’e…

“Yakın dönemde tanıklık ettiğimiz tüm katliamların faillerinin neden yargılanmadığını görüyoruz aslında 1 Mayıs 1977’ye bakınca. Yapanlar belli ve elbette birbirlerini hayli geniş bir koruma kalkanıyla koruyorlar.

“Kısa bir araştırmayla dahi o gün kimler görevliydi, kimler bu yargılanmadan kurtuldu, nasıl kurtuldu hepsi görülebilir. Ama bunun yerine yine göstermelik bir davayla 1 Mayıs 1977’de yakınlarını kaybeden devrimci ve demokratları yargılıyorlar. 1 Mayıs’ta ölenler için sanki hiçbir şey olmamış da bir anda koşuşturmaya başlamışlar gibi ‘Birbirlerini ezdiler, birbirlerini vurdular’ diyorlar.

“10 Ekim Gar Katliamı Türkiye tarihindeki en kanlı katliamlardan biri olarak geçiyor, 1 Mayıs 1977 Katliamı da neredeyse aynı saiklerle gerçekleştiriliyor ve hepimiz için aynı travmatik etkiye sahip.”

LeMan’dan özel sayı

Çerkezoğlu, mizah dergisi LeMan birlikte hazırladıkları ve bugün (28 Nisan) bayilerde yerini alan 1 Mayıs özel sayısı hakında da “Mizah her zaman hayatımızın içinde. Bu topraklarda mizah yüzyıllardır zalimliğe ve adaletsizliğe karşı direniyor. LeMan’ın bu sayısında anlatılan aslında bizim hikayemiz” dedi.

Kitaba ödül

Etkinlik Arzu Çerkezoğlu’nun; Tuğçe Yılmaz’a, Sami Evren’e ve Nadire Mater’e ödül vermesiyle sonra erdi. 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here