GİRESUN – Eynesil ilçesi Yalı Mahallesi’nde, denizin içine kurulmak istenen kafes balıkçılığı projesinin denizin tüm ekosistemini bozacağını belirten ekolojist Berat Torcuk, sahilin de yok olacağını söyledi.
Karedeniz bölgesinde derelerde Hidroelektrik Santralleri, vadi ve ormanlarında madencilik talanı ve kıyılarında dolgu talanı devam ederken, son yıllarda denizlerin içinde de kafes balıkçılığı projeleri yapılmaya başlandı. Bölgede neredeyse her ilçede yapımına hızla başlanan kafesler ile doğal balıkçılık büyük tehlike altına girerken, denizlerde kirlilik ve ekosistemin yok olması ile karşı karşıya bırakılıyor.
Giresun Eynesil ilçesi Yalı Mahallesi Aralık köyünde de Mavi Ay Su Ürünleri ve Gıda Maddeleri Sanayii Nakliyat Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılmak istenen “Denizde Ağ Kafeslerde Kültür Balığı Yetiştiriciliği” projesiyle de yeni bir talanın önü açılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 7 Temmuz 2022’de “ÇED olumlu” kararı verdiği proje kapsamında, denizin içine 12 ağ kafesi kurulmak isteniyor. Yıllık bin ton balığın yetiştirilmesi planlanırken, kafesler deniz içerisine 60 bin metrekarelik bir alanı kapsayacak. Projenin yapılacağı bölgede, yurttaşların denize girdiği plaj ve koyların yanı sıra Aralık Köyü Balıkçı Barınağı’da bulunuyor. Bölge halkının projeye karşı açtığı “yürütmeyi durdurma” davasının ilk duruşması ise, 5 Eylül saat 10.00’da Giresun Bölge İdare Mahkemesi’nde görülecek.
4 TANESİ KURULDU
Projeye karşı mücadele eden ekoloji aktivisti Berat Torçuk, ilk olarak Ege sahillerinde ortaya çıkan bu kafeslerin, turizm göz önünde bulundurularak kaldırıldığını söyledi. Daha sonra Karadeniz sahillerinin hedef alındığını vurgulayan Torcuk, kafes yapılmak istenen bölgenin ilçenin tek balık barınağının bulunduğu, denize girilebilen tek koyun bulunduğu alan olduğuna dikkat çekti. Alana kurulmak istenen 12 kafesin 4’ünün kurulduğunu fakat içine balık koyulmadığını kaydeden Torcuk, bu alanın 3-5 yıl içinde yaşanmaz bir hal alacağını kaybetti.
‘HALKA PİSLİĞİ KALACAK’
Balık kafeslerinin zararlarının akademik araştırmalarda ortaya çıktığını belirten Torcuk, “Bu kafesler kadınlarda düşük, çocuklarda hastalıklara ve bölgenin ekolojik yapısının değişmesine neden oluyor. Hatta burada balıkların yavrulama kuyuları var. Bunların hepsini yok edeceğini bildiğimiz için karşı çıkıyoruz. Burada bir kişi para kazanacak diye binlerce mağdur yaratılmaktadır. Aralık köyünün toplamda 8 binlik bir nüfusu bulunuyor ve tamamı mağdur olacaktır. Üretilen balıklar Japonya’ya satılacak, bize de pislikleri kalacak. Günlük bir tonun üzerinde genetiği ile oynanmış yemler ve antibiyotikler atılacak. Bunun yaydığı bir koku var. Burada yerleşim alanları var. Zaten Çavuşlu’daki çöp tesisi burayı yaşanmaz hale getirdi. Birde bunların kokusu olacak. Burada çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakmak istiyoruz” diye belirtti.
DENİZDE BALIK YOK
Dünya’da suların ısınması ile birlikte balık rekoltesinde düşüş yaşandığını kaydeden Torcuk, şöyle devam etti: “Bunu kapatmak için balık kafesine yöneldiler. Ama sular biraz daha ısındığı zaman onlarda işe yaramayacak. Çevreci bir yurttaş olarak doğadan ellerini çekmelerini istiyorum. Doğayı kendi hallerine bıraktıklarında, bu kafeslere ihtiyaç kalmayacak. Çocukluğumuz burada geçti. 1970’li yıllarda 1-2 kilo civarında palamut olduğunu biliyorum. Şimdi balıkların boyu 10 santimi geçmiyor. Göz göre göre doğa ve yaşam alanlarımızı yok ediyorlar. Karadenizli yurttaşların Ege sahillerine gidip tatil yapma şansı yok. Burada hem fındığını toplayıp hem de tatilini yapmak istiyor. Ama bunu bile bize çok görüyorlar”.
DURUŞMAYA ÇAĞRI
5 Eylül’de görülecek duruşmaya katılım çağrısı yapan Torcuk, “Çevreye duyarlı, çocuklarına iyi bir gelecek bırakmak isteyen herkesi orada görmek istiyoruz. Mahkeme heyetinin de adaletli davranmasını, sermayeden yana değil halktan yana davranmasını istiyoruz” diye konuştu.
MA / Tolga Güney