“…
Orhan Veli’nin sarı saçlı çocuklarıyız
Sizler uykudayken
Savaştan dönen ve gökyüzünü maviye boyayan
…
Melih Cevdet’in başları daima yukarda çocuklarıyız
Okumaya başlamadan önce çiçeklere su veren
…
Nazım Hikmet’in motorları maviliklere süren çocuklarıyız
Ölümsüz ağaçlar diken ve şeker de yiyebilen
…”
Gökyüzünün Efendisi Çocuklar, eğitimci yazar Cevat Bayrak’ın Ocak 2021 tarihinde Dorlion Yayınları’ndan çıkardığı bir şiir kitabı. Çocuklar için yazılmış yaklaşık elli şiirin yer aldığı bu 75 sayfalık kitabı, şair, kızları Öykü ve Doğa’ya armağan etmiş.
“Çocukları sevmek insanlığı sevmektir!” diyen Cevat Bayrak, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu. Hâlen Kırıkkale’de felsefe grubu öğretmeni olarak görev yapmakta.
Bayrak, şiir kitabının adını Gökyüzünün Efendisi Çocuklar koyarak çocukların sözünün geçtiği bir dünya özlemini de okurla paylaşıyor. Yunanca kökenli “efendi” sözcüğünün bu dildeki anlamı, “Kendi kendini yöneten, başına buyruk” iken, Türkçeye Anadolu Rumlarından geçtiğinde “bey” anlamında da kullanılır olmuş. Her ne kadar TDK ilk ve ikinci anlamlarında bu unvan kullanımlarını yeğlese de “buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse” anlamına da yer veriyor. Başlıkta bu anlamın, daha da ötesi Yunancadaki anlamın geçerli olduğunu düşünüyorum. Şair; gökyüzünde hayalleriyle, özlemleriyle, umutlarıyla başıboş dolaşan ve kendi kendini yöneten çocuklarla yeryüzünün egemenlerine bir mesaj vermekte.
Kitap, İyi ki Varsınız, İyi ki Vardınız şiiriyle açılıyor. Bu şiir, bugüne değin çocuk edebiyatına katkı sunmuş pek çok isme bir saygı duruşu niteliği taşıyor. O yeri doldurulamaz sanatçıların dizelerinden yola çıkarak kaleme alınan bu şiirde Hasan Ali Yücel, Ceyhun Atuf Kansu, Asaf Halet Çelebi, Rıfat Ilgaz, Cahit Sıtkı Tarancı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Şükran Kurdakul, Melih Cevdet Anday, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Nazım Hikmet, Gülten Akın, Hasan Hüseyin, Refik Durbaş, Yaşar Kemal, Sunay Akın, Gülsüm Cengiz, Aziz Nesin, “yürekleri ve şiirleriyle bize yol gösteren büyüklerimiz” olarak anılıyor. Böylelikle şairin başta toplumcu gerçekçiler olmak üzere çocuklara dair tasavvurlarını ortaya koyan sanatçıların eserlerine ne kadar hâkim olduğunu bu şiirden anlayabiliyoruz.
“Gericilik nedir bilmeyen” Şermin’le Tevfik Fikret’e, “Garip hakkı yiyenlere / Elbet vardır birkaç sözüm” diyen Keloğlan’la, Nazım Hikmet’e selam durur. Gerçeğin peşindeki 30 kuşun (Simurg’un) da şiirini yazar, Yılanı Öldürseler’deki Esme’nin türküsünü de… Zonguldak’ta madenci çocuklara da kulak verir, inşaatta işçi, tarlalarda çiftçi, atölyede demirci çocuklara da, pazarda meyve satan, sokakta kâğıt toplayan çocuklara da… Tanklara taş atan Filistinli çocuklar da çıkar onun şiirlerinde karşımıza, “çocuk gözlerinde atom bombası karası” olan Japon çocuklar da, Angola’da elbisesiz oyuncak bebeğine sımsıkı sarılan savaşçı çocuklar da, barış isteyen Yunan çocuklar da, “göçmen kuşlara yol göster”en mülteci çocuklar da…
Cevat Bayrak, “gökyüzünün efendisi çocuklar”a seslenir. “Karpuzla karnını doyuran” çocuklara, “tarlalara umut eken” çocuklara, “en sevdiği oyuncağı kalplerinde taşıyan” çocuklara… Çünkü onlar “Tüm öğretmenler bilgedir” diyen Erasmus Dede’nin, “yiğit oğluna, halkına olan borcunu ödemeyi ve halkı, canı gibi sevmeyi vasiyet eden Aziz Dede’nin, “ezilenden yana” Ezop Dede’nin izindedirler.
Bütün bu şiirler bir ütopyanın gerçeğe dönüşmesi içindir:
ÜTOPYA
Filozofların öğüdüdür çocuklara:
“Mazlumun hakkı zalimden
Mahkûmun hakkı hâkimden alınır
İnanın çocuklar!
El ele tutuşunca yoksullar
Dağlar, denizler, yollar aşılır
İnsanlık yükselir, bayraklar iner
Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kurulur.
Cevat Bayrak’ın çocuk edebiyatına çok önemli bir katkı sunduğu kitabını özelikle öğrencilerine okutmaları için öğretmenlere tavsiye ediyorum.
HAKAN TUNCAL