Ana Sayfa Makale Hoş gelmediniz – Hakan Tuncal

Hoş gelmediniz – Hakan Tuncal

1
Hoş gelmediniz – Hakan Tuncal

Halil Serkan Öz’ü, Serkan Öğretmen’i hatırlıyor musunuz? Kalbine azarla vurulan öğretmeni… Size, onu gazeteci arkadaşı Özkan Güven hatırlatsın ister misiniz? “…Başka bir adamdı. Dünyayla o kadar garip bir ilişkisi olan, bu denli sorgulayan, okuyan, araştıran, bir detayın peşinde günlerce koşturan bir insan daha tanımadım. Uçurtma gibiydi Serkan. Kendi hikâyesini değil, başkalarınınkini anlatmayı severdi… Sığındığı kitaplar vardı, şarkılar vardı bir de matematik… Kaç kişi kemana merak salıp da tek başına keman çalmayı öğrenir? Kaç kişi keman çalmayı öğrenirken kendi kendine keman imal eder?… Serkan keman yapıp çingene çocuklarla takılırdı. Parası olmayanlara yaptığı kemanları hediye ederdi. Elinden çıkan kemanın kötü olduğuna karar vermişse onu duvara çalardı. Kimseye eyvallahı yoktu. Saçıyla, sakalıyla uğraştılar bir zaman, umursamadı. Kimseye eyvallahı olmazdı. Çocuklara bir şey vermenin kutsallığından hep bahsederdi. Konuşurken yüzünden tebessüm hiç eksilmezdi. Kalbine “azar”la vurdular Serkan’ın. El üstünde tutulması gereken bir insan gitti buralardan. Onun kalbini kıranlar rahat uyuyabilir artık.” (Beykoz’da Bir Ev veya Halil Serkan Öz, Özkan Güven, Radikal, 05/04/2015)

Yalova’da Vali tarafından kılık kıyafeti ve sakalı nedeniyle öğrencilerinin yanında azarlandıktan kısa bir süre sonra kalp krizi geçirerek hayata veda etmişti Serkan Öğretmen. Bir öğretmen arkadaşı, Serkan’ın kalbini asıl yaralayan şeyin kendisini öğrencilerinin yanında azarlayan valinin haddini bildirememek olduğunu söylemişti. Adına, sendikası Eğitim Sen’in düzenlediği onur yürüyüşünde kalbine yenik düştü Serkan öğretmen. Geride çocukları için bıraktığı 60 kitaplık okuma listesi kaldı.

Pek çoğunuz gibi benim de aklıma durup dururken gelmedi Serkan Öğretmen. Bu kez bir başka öğretmenin, Burak Öğretmen’in kalbine azarla vuruldu da ondan… Sınıfını ziyaret eden kaymakama elini uzatıp “Hoş geldiniz!” dediği için üstelik. Her ne kadar bugün “helalleşmiş!” olsalar da kalbinde bir yara hep olacaktır Burak Öğretmen’in.

Bu sitede Çürüyen ( https://etelgraf.com/curuyen-hakan-tuncal/ ) başlıklı yazımda Hamlet’ten alıntı yapıp her alandaki çürüyüşümüzü dile getirmiştim. Daha ne kadar “mevki sahibinin kibri”ne tahammül göstereceğiz. Daha ne kadar “zamanın sillesinin hakaretlerine” katlanacağız. Daha ne kadar “sabırla gösterilen liyakatin değersizlerce hor görülmesine” izin vereceğiz. Daha ne kadar “zalimin haksızlıklarına, kendini beğenmişin küstahlıklarına” göz yumacağız.

Valiler, kaymakamlar öğretmeni, vatandaşı azarlar, hatta hızını alamaz, küfreder –pardon, küfretmemişti değil mi? “gavat” değil “kavas” demişti- bürokratı yitirdiği yüzlerce canın acısıyla protesto gösterisi yapan vatandaşı tekmeler… Rektöründen bürokratına, elçisinden politikacısına ne kadar mevki, makam, koltuk sahibi varsa birilerinin üzerine basmadan yükselemezler sanki. Bu insanlar, Serkan Öğretmen’in okuma listesindeki kitapları okumuş olsalardı böyle davranırlar mıydı başkalarına? Hiç sanmıyorum.

Siz, bize hoş gelmediniz, gelmeyeceksiniz. Öğretmenini azarlayan vali, sınıfından kovan kaymakam, vatandaşı tekmeleyen bürokrat… Siz, bize hoş gelmediniz. Gelmeyeceksiniz. Biz öğretmenlere hoş gelen, her sabah gülen gözleriyle, pırıl pırıl bakan çocuklarımız olacak.Sınıfımızın ve kalbimizin kapısını her sabah onlar için açacağız. Onlara “hoş geldiniz” diyeceğiz. “İyi ki geldinz” diyeceğiz. Onlara Serkan Öğretmeni anlatacağız. Onun okuma listesini onlara ödev vereceğiz. O kitapları okuyacaklar; mühendis, mimar, avukat, doktor olacaklar. İşçi, memur olacaklar. Vali, kaymakam olacaklar. Ama kimseye hor gözle bakmayacaklar onlar. Kimsenin kalbine azarla vurmayacaklar. Bir gün gelecek, o çocuklar dünyayı değiştirecekler.

Halil Serkan Öz’ün okuma listesi:

Hakan TUNCAL/ 1972 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden 1994 yılında mezun oldu ve o yıl İstanbul’da öğretmenliğe başladı. Bir dönem Eğitim Sen İstanbul 1 Nolu Şube Yönetiminde görev aldı. 2004-2009 yılları arasında MEB tarafından Kazakistan’da görevlendirildi. Kazakistan Türkiye Türkçesi Eğitim Öğretim Merkezinde ve çeşitli üniversitelerde yabancılar için Türkçe dersleri verdi. Halen İstanbul’da bir devlet okulunda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Katya, Bir Fenerbahçe Romanının yazarıdır.

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here