İstanbul görüyor
Nasıl hırpalandığını
Nasıl karnının deşildiğini
Nasıl kanının emildiğini
Susuz bırakıldığını
Berrak havasının nasıl kirlendiğini
Ağaçlarının nasıl yer ile bir edildiğini
Üzerine binen onca betonun nasıl bir yük olduğunu
Sessizliğinin nasıl acımasızca harap edildiğini
Şimdilerde karnından yarılacağı haberlerini
Arsız görgüsüz yeni sünepelerin birden nasıl zengin olduğunu
Ve bir metrekare toprağa on metrekare bina inşa edildiğini
Tarihi binalara edilen eziyetleri
Kucağında bebekleri ile artık parka gidemeyen kadınları
Kapalı çarşıya, Eminönü’ne gidip de eve eli boş dönenleri
Pazarlara çıkıp da iki file dolduramayanları
Kapıcı, bakkal eve ekmek getirirken
Artık halk ekmekte kuyruğa girenleri
Cebinde elli lira varken eve döndüğünde gülümseyen
Devlet memuru Sadettin beyin artık asık suratını
Haftada bir iki köfte pişiren, istavrit kızartabilen
Memnune hanımın memnuniyetizliğini bezginliğini
Mercimeğe el sürebilmenin bile hayale doğru uçtuğunu
Eskiden Anadoludan göç edenlere yer ararken
Şimdilerde Afrika’dan, Asya’dan, Arap ellerinden gelenlerin
Mahalleleri işgal ettiklerini
Mahalle kavgalarının tehlikeli boyutlara geldiğini
Metronun otobüslerin vapurların
Günde milyonlarca insan taşırken inlediklerini
Mezarlıkların dolduğunu yeni mezarlık için Gebze’ye gönderilenleri
Sokak ortasında vurulan bıçaklanan kadınları
Yanan evleri kundaklanan yıkılan o ahşap güzelimleri
Trafik magandalarını, silahını çekip taksiciyi vuranları
Sokak ortasında kapkaç yapan pislik haydutları
Telefon ile hipnoz edilen insanların
Paralarını kıymetli eşyalarını kaptırmalarını
Genç kızların kaçırılıp satıldıklarını
Okul önlerindeki uyuşturucu satıcıların
Hala satabildiklerini narkotiklerin nasıl uykuda olduklarını
Yaşlı bakım evlerinin hiç birinde yer kalmadığını
Çocukların kendi rahatları için oralara tıktıklarını
Bebeklerin bu şehirde illa ki doğduklarını
Ve nasıl bir talihsizliğe düşmüş olabileceklerini
Denizlerin kirliliğinin tescil edildiğini
Kıyılarda yürümek diye bir zevkin yok olduğunu
Sağanak yağmura nasıl teslimiyet bayrağı çekildiğini
Sellerin insanları nasıl perişan ettiğini
Bozulan iklim düzenleri nedeniyle okul çağı gelmiş bebelerin
Hala kar göremediğini göllerin kurumakta olduğunu
Su kaynaklarının tükendiğini kirlendiğini
Tüm bunlara karşın
Çözümlerin güzel günlerin Allahın takdiri ve lütfu olduğunu
Gün gelir her şey düzelir takdir O’nundur diyenleri
Bu dünyada kendini halife görüp insanları kandıranları
Bakara suresini gündemde tutarak kandırmada erişilmez olanları
Yani yalancılar, hırsızlar, riyakar pislikleri
Ve nicelerini
Daha neler neleri
İstanbul görüyor
Peki ne mi yapıyor
Bugünlerde suskun
Ama arada bir sallanıverir
Bazen hop der hafiftir
Bazen kızgındır doz ağırdır yıkıcı olur
İstanbul
Sen bizsiz olmak istersin belki de
Biz sensiz olamayız