İSTANBUL – İstanbul Newrozu’nun “korku duvarlarının” aşıldığını bir kez daha gösterdiğini belirten Tertip Komitesi Başkanı Atilla Özdoğan, Kürt halkı ve dostlarının yeni bir yaşamı kurma iradesinin Yenikapı’dan yansıdığını söyledi. Bu yıl “Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla Yenikapı Meydanı’nda kutlanan İstanbul Newrozu, her kesimden yüzbinleri buluşturdu. Alandan verilen mesajı Tertip Komitesi Başkanı Atilla Özdoğan değerlendirdi.
MİLYONLARIN BAŞKALDIRISI
Newroz’un özellikle Kürtler için direniş ve yeniden doğuş olduğunu belirten Özdoğan, “Newroz, Türkiye ve Kürdistan’da özellikle 1990’lı yıllardan itibaren coşkulu ve görkemli bir şekilde kutlanıyor. Son yıllarda devlet, tahammülsüzlüğüyle Kürt halkını yok sayma ve iradesini kabul etmemeye çalışıyor. Geçmişe baktığımızda 1992’de, Cizre Newrozu’nda vahşi bir şekilde yüzlerce insanımız katledildi. Ama Kürt halkının iradesini yine de kıramadılar. Newroz hep güçlenerek, devam etti ve milyonların başkaldırısıyla kutlandı” dedi.
KÜRTLER VE DOSTLARI MESAJ VERDİ
Kentte etkili olan soğuk hava ve yağışa rağmen 20 Mart günü yüzbinlerin Yenikapı’ya aktığını anımsatan Özdoğan, pandemiden kaynaklı bazı kesimlerin de alana gelemediğini ekledi. Özdoğan, “Bu yıl ki Newroz’da yağmur ve çamur bizim için bir dezavantaj oldu. Ancak buna rağmen görüldü ki hiçbir engel tanımaksızın, yüzbinler alana geldi. AKP, hep ‘Yenikapı Mitingi’nden sonra ‘Hiç kimse burayı dolduramaz’ diyordu. Ama Newroz da gördük ki tüm engellemelere, olumsuz hava koşullarına rağmen Kürtler ve dostları, Yenikapı Meydanı’nda Newroz’un sıcaklığıyla buluştular ve alanda coşkulu, umutlu bir görüntü çıkardılar” ifadelerini kullandı. Bu yılki Newroz’un, 2021 Newrozu’nu kat be kat aşan görüntülere sahne olduğunu söyleyen Özdoğan, 2022 Newrozu’nda iradi olarak “özgürlük” talebinin güçlü bir şekilde ortaya çıktığına dikkat çekti. Özdoğan, değerlendirmesinin devamında şunları söyledi: “Kürt halkı özgürlük istiyor. Kürt halkı artık kimliksiz ve statüsüz yaşamak istemiyor. Yüz yıllardır, emperyalistlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin statükosunu kabul etmiyor. Emperyalistlerin Lozan Antlaşması’nda cetvelle çizdiği sınırlar artık geçersiz. Kürt halkı, dilinin, kültürünün, kimliğinin yasaklanmasını artık kabul etmiyor. Kürt halkı bedeli ne olursa olsun çok net ve tereddütsüz bir şekilde bir mesaj veriyor. Yeni bir yaşamı kurmakta kararlılar. Yeni yaşam da Rojava’da hayat bulmuştur ve aynı zamanda ete kemiğe bürünmüştür. Kadın özgürlükçü bir yaşam kurulmuştur. Bu yeni yaşamı kurma noktasında çok güçlü bir irade var. Yenikapı’ya yansıyan irade böyle bir iradedir.”
3’ÜNCÜ YOL İRADESİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve bileşenlerinin 3’üncü Yol çerçevesinde yeni bir mecra kurmak istediklerini belirten Özdoğan, “Bütün ezilenlerle, sol, sosyalist, zarar görmüş, zulme uğramış kesimlerle, yeni bir mecra kurmak istiyoruz ve bu mecra üzerinden yeni yaşamı kurmak istiyoruz. Bu ittifak çerçevesinde Yenikapı Newrozu çok güçlü bir mesaj vermiştir. Newroz, tüm kesimlerin kutlaması haline geldi. Bu irade kendini güçlü bir şekilde gösterdi” dedi. Engellemelere rağmen halkın geri adım atmayarak, alandaki yerini aldığını söyleyen Özdoğan, “‘Kötü hava koşullarından dolayı Newroz’u kutlayamazlar’ öngörüsünde bulunanlara; Kürt halkı ve dostları güçlü iradeleriyle her koşulda Newroz’a sahip çıkacaklarını gösterdiler. Engellemeye çalıştılar ancak başarılı olamadılar. Faşizmi geriletmenin tek yolu birbirimizi güçlendirmek ve daha çok kenetlenmektir” diye belirtti.
BÜYÜK BİR BAŞARI
“Eğer hava koşulları iyi olsaydı Newroz Alanı’na milyonlar gelirdi” diyen Özdoğan, “İttifak yapan güçler, çok değerli bir şey başardı. Ama hala halkımızı örgütlü ve güçlü bir şekilde alanlara taşıyacak bir duruma getiremedik. Bunu sağlamamız lazım. Eğer mücadele hattı doğru örülürse, ilk önümüze gelecek sandıkta HDP ve dostları, faşizmin karşısında çok büyük bir başarı kazanacaktır” dedi.
KORKU DUVARLARI AŞILDI
Alandan yükselen “Öcalan’a özgürlük” sesine değinen Özdoğan, şöyle dedi: “Kürt halkının iradesine tecrit uygulayarak, onu baskı altında tutarak ve zindanlara atarak engelleyemezler. Kürt halkı, ölümü de korkuyu da yendi. Bunu sadece Kürtler için söylemiyorum onun etrafında toplanan dostları da bunu yenmiştir. Bu irade korku duvarını aşmıştır. Çağdaş Kawa dediğimiz Mazlum Doğan 3 kibritle ölümü kepaze etti. Yine aynı şekilde İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır Zindanı’nda bütün işkencelere rağmen ölümü rezil etmiştir. Ölümle, korkuyla, zindanla, tecritle, Kürt halkının ve devrimcilerin iradesini kıramazlar. Kürt halkının kimliği, dili, kültürü tanınmazsa bunu söke söke alacaktır.”
MA / Doğan Kaynak