Ǝtelgraf Haber:
197 ülke bir araya gelerek, iklim değişikliğine karşı atılacak adımları belirleyecek tartışmaları yürütüyorlar.
COP26, Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı 2015’ten bu yana kaydedilen “gelişmenin” değerlendirileceği ilk zirve olacak. Bu nedenle de ayrıca önemli. Ama bu “değerlendirmenin” sermayenin ve devletlerin bekasına hiçbir şekilde dokunmayacağını, çünkü sorunu yaratanların onu çözmeyi değil, sadece çözmüş gibi görünmeyi istediklerini biliyoruz.
Küresel iklim yıkımının doğrudan bir sonucu olan COVID 19 pandemisi, iklim değişikliğinin hayatımızı nasıl radikal biçimde değiştirebileceğini tüm dünyaya göstermiş olmalı. Seller, depremler, yangınlar, kuraklık, su kaynaklarının azalması gibi, diğer etkiler de en az COVID 19 kadar hastalık, yoksulluk ve ölüme neden olmakta.Ekolojik yıkım kapitalist sistem içinde nihai olarak önlenemeyeceği gibi kapitalizmin doğayı sınırsızca sömürme ve araçsallaştırma mantığı kaçınılmaz olarak ekolojik yıkımı hızlandırmakta.
Tam da bu nedenle dünya çapında yeni bir Küresel İklim Grevini örgütlemek, protesto gösterileri düzenlemek, Glasgow’da yapılacak COP’26’nın iklim krizini durdurmayacağını, krizi durduracak olanların antikapitalist güçlerin ortak mücadelesi olduğunu bir kez daha dile getirmek yönünde çağrılar var.
Bizler de Kazma Bırak Kampanyası Türkiye Koordinasyonu olarak, tüm bileşenlerimizi ve bileşenimiz olmayan ekoloji örgütlerini Glasgow’da yapılacak COP26’yı biraz daha yakından tartışmak ve neler yapabileceğimizi birlikte konuşmak için;
14 Ağustos Cumartesi saat 20.00 de Zoom üzerinden bir araya gelmeye çağırıyoruz (toplantının linkini ilerleyen günlerde duyuracağız).
Glasgow Anlaşması’na dair hazırladığımız belgeyi buradan indirebilirsiniz.
Kazma Bırak Kampanyası Türkiye Koordinasyonu