Mersin Toroslar İlçesine bağlı Şahinpınarı, Musalı ve Darısekisi köylerinin güney sınırlarında kurulu MMK Madencilik İşletmesine ait maden ocağının kontrolsüz, denetimsiz depolama sahasında meydana gelen yıkımdan kaynaklı büyük bir çevre felaketi yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. Binlerce ton maden atığının, deponun yıkılmasından kaynaklı yola ve tarım alanları ile orman alanına akmasından kaynaklanan felaket neticesinde tesadüfen herhangi bir insanın ölmemiş olması, felaketten dönüldüğü anlamına gelmiyor. Birincisi binerce tonluk maden artığının altında hangi orman canlısının kaldığını bilmemize imkân yok. İkincisi atığın boşaldığı tarım ve orman alanlarının bundan sonra eski haline dönemsi mümkün değil, artık oralar kanserojen madde ile yıkandı ve onlarca yıl üzerinde canlı yetişmeyecek. Daha da önemlisi yine binlerce ton maden atığı Deliçay deresine akarak derenin yolunu değiştirdi ve her damla suya kanserojen atık bulaştırdı. Deliçay deresinin aktığı bütün köylere, tarlalara, bahçelere ve bütün tarım ürünlerine anılan maddeyi bulaştırdı, bulaştıracak.

Felaket bölgesini ilimiz milletvekili ve meclis tarım, orman ve hayvancılık komisyonu üyesi sayın Rıdvan Turan ve Şahinpınarı Mahallesi muhtarı sayın Ferhat Turan ile gezerek incelemelerde bulunduk. Göz göre göre bir felaket yaşatılmış olduğunu gözlemledik. Otuz yıla yakın bir zamandır faaliyetini sürdüren işletme herhangi bir önlem almamış. Atıklarını getirip ormana kontrolsüz bir şekilde boşaltmış. Sadece moloz olarak değerlendirilse bile bu şekilde kontrolsüz, denetimsiz ve herhangi bir önlem almadan boşaltılamayacak olan atıklar bir de kanserojen içeren krom atıkları. Yıllardır önünden geçen Deliçay deresine oradan da sulama suyu olarak tarım alanlarına ve en son üretilmiş ürün olarak vücudumuza biriktiriyoruz bu maddeleri maalesef.
Çevre felaketi bölgesinde yaptığımız incelemelerde bir kez daha çok net bir şekilde gördük ki; ülkemizde madencilik bilimsel metotlarla değil, tamamen yağmalama yöntemiyle yapılıyor. Maden alanını kiralayan şirket kendini kesinlikle bölge insanına, ormanına, tarımına karşı sorumlu görmüyor. Kiraladığı orman alanını azami sömürmenin planlarını yapıyor. Hiçbir önlem almıyor, hiçbir koruma tedbiri için para harcamıyor. Varsa yoksa azami kar. İnsanlar, çevre, doğa bundan olumsuz etkilenirmiş, tedavisi olmayan hastalıklar artarmış, insanların yaş ortalaması bile azalırmış hiç umurlarında değil. Varsa yoksa para.

Buradan yaşanana felaket ile ilgili olarak İl Şehircilik Çevre ve İklim Değişikliği Müdürlüğü acil tedbirler almalı ve bu madenin faaliyetini derhal durdurmalıdır. Maden firmasına ödetilmek koşuluyla yıllardır bu bölgeye verdiği zararlar düzelttirilmelidir. Öncelikle yıllardır ormana hiçbir önlem almadan yığmış olduğu binlerce ton kanserojen bazlı atığı bilimsel metotlarla yok etmesi sağlanmalıdır. Çünkü bu atık yığını burada kaldığı müddetçe her yağmurda göçükler oluşturarak insan ve hayvan yaşamını doğrudan tehlikeye sokacak, çünkü kaçak depolama sahasının dört bir yanı köyler arası yol ağlarıyla örülü her gün onlarca araç yüzlerce insan bu yolları kullanıyor. Öte yandan bu binlerce tonluk yığın burada kaldığı sürece havaya, suya, ormana ve tarım alanlarına dağılmaya devam edecek.

Ülkemizde madencilik faaliyeti yağma faaliyeti olmaktan çıkarılmalı ve bilimsel metotlarla insana, doğaya zarar vermeden her türlü önlemin alındığı bir şekilde sürdürülmelidir.
Haber |
Abdurrahman Yıldız
Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesi
Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi