Öğrenciler ve üniversite çalışanlarının depremin yol açtığı sorunları
çözebilecek bilimsel ve teknolojik uygulamaları hayata geçirebilmeleri ve
üzerlerine düşen toplumsal sorumluluğu yerine getirmeleri ortak çalışmalarla
mümkündür. Bu ise ancak tüm üniversite bileşenlerinin kampüslerde bir arada
olması ile gerçekleşebilir

Ülkemizde 6 Şubat 2023 günü gerçekleşen depremlerin yol açtığı yıkım ve kayıplar
hepimizi derinden üzdü. Depremlerden etkilenenlere geçmiş olsun dileklerimizi
iletiyor, depremde sevdiklerini kaybeden herkesin acısını paylaşıyoruz. Başımız sağ
olsun. Bu olumsuz süreci en az kayıpla atlatmak, depremden zarar gören kentlerimizi
daha güçlü bir şekilde yenilemek en büyük temennimizdir.
Geçtiğimiz pazartesi gününden beri yaralarımızın bir an önce sarılması, kayıp ve
zararın en aza indirilmesi için herkes elinden geleni yapmaktadır. Ancak, 11 Şubat
2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından duyurulan “üniversitelerin yaza kadar
yüz yüze eğitime kapatılması ve eğitime uzaktan devam edilmesi” kararının, aceleyle
alınmış bir karar olduğunu ve bu kararın depremden etkilenen üniversite öğrencileri
ve öğretim elemanlarına fayda sağlamayacağını düşünmekteyiz. Böylesine zor bir
dönemden geçerken sahip çıkmamız gereken en önemli unsurlardan birisi eğitimdir.
Üniversite düzeyinde eğitim ve öğretimin, öğrenciler ve öğretim elemanlarının bir
arada oldukları üniversite çatısı altında yüz yüze yapılmasından feragat edilmemesi
gerekir.
• Öğrencilerin deprem bölgelerinden ve içinde bulundukları travmatik
ortamdan bir an önce çıkmaları gerekmektedir. Bu süreçte öğrencilerin
birbirleriyle iletişim kurmak ve üniversitelerdeki rehabilitasyon olanaklarından
yararlanabilmek için üniversite yerleşkelerine dönmeleri, psikolojik, sosyal ve
fiziksel sağlıkları için önem taşımaktadır.
• Deprem bölgesinde elektrik ve internet altyapısı ile mobil telefon hatları
çalışamayacak durumdadır. Bu nedenle çok sayıda öğrencinin ve bölgede
görev yapan öğretim elemanının bilgisayara ve internete erişimi ya sınırlı
olacak ya da hiç olmayacaktır. Ayrıca depremzede öğrencilerimizin dersleri
izleyecek teknik donanımları olmayabileceği gibi kalabalık geçici barınma
ortamlarında dersleri izlemeleri de çok zor olacaktır. Tüm bunlar, uzaktan
eğitimin önündeki güçlükleri göstermektedir.
• Öğrenciler ve üniversite çalışanlarının depremin yol açtığı sorunları
çözebilecek bilimsel ve teknolojik uygulamaları hayata geçirebilmeleri ve
üzerlerine düşen toplumsal sorumluluğu yerine getirmeleri ortak çalışmalarla
mümkündür. Bu ise ancak tüm üniversite bileşenlerinin kampüslerde bir arada
olması ile gerçekleşebilir.
• Covid-19 pandemisi boyunca zorunluluktan uygulanan uzaktan eğitimin
ülkemiz şartlarında yetersiz kaldığı görülmüştür. Bu durumun tekrarı mevcut
sorunları çözmeyeceği gibi, öğrencilerde ruhsal, sosyal, bilişsel ve fiziksel
kayıplar yaratarak yeni sorunlar oluşturacaktır.
Sonuç olarak acele şekilde verilmiş bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini ve gerekirse
eğitime başlama tarihinin bir süre ertelenerek yüz yüze eğitimi olanaklı kılacak
çözümlere odaklanılmasının daha sağlıklı bir seçenek olacağını düşünüyoruz.
Depremin yol açtığı yıkımın çözümü için tüm üniversiteleri uzaktan eğitime zorlayan
bir karar yerine, üniversiteler tarafından farklı çözüm önerileri geliştirilebileceğini
düşünüyor ve kendi önerilerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

  1. Deprem bölgesinde yer almayan üniversitelerin önümüzdeki dönem eğitime
    hangi formatta devam edeceklerine ilişkin karar ilgili üniversitelerin
    senatolarınca alınmalıdır. Her üniversitenin durumu ve o üniversitede
    okuyup depremden etkilenen öğrenci sayısı farklı olduğu için böyle bir
    kararın tek bir merkezden alınmaktansa üniversitelerin yetkili kurullarına
    bırakılması daha sağlıklı olacaktır.
  2. Depremden etkilenen öğrencilerin eğitim hakkını korumak adına bu
    öğrencilere derslere uzaktan katılım hakkı tanınabilir ve bu dersler Bölüm ve
    Fakülte Akademik Kurullarının kararları doğrultusunda hibrit olarak da
    verilebilir. Bu öğrenciler için dönem izni hakkı, kayıt dondurma hakkı
    mutlaka verilmelidir.
  3. Üniversitelerde yüz yüze eğitime ara vermek yerine, depremden zarar
    görmemiş üniversiteler, deprem bölgesindeki üniversitelerin öğrencilerini
    misafir öğrenci olarak kabul edip, eğitimlerine bu üniversitelerde devam
    etmelerini sağlayabilir. Ayrıca bu üniversitelerde yaz okullarında açılacak
    dersler aracılığıyla bu öğrencilerimizin eğitim-öğretimine destek verilebilir.
    Uzaktan eğitimin sakıncalarına dair yukarıda sıraladığımız tespit ve öneriler dikkate
    alınmalı, YÖK mevcut kararını gözden geçirmeli ve her üniversitenin kendi ihtiyaç ve
    olanakları doğrultusunda yüz yüze eğitim kararı alabilmesi için üniversite senatolarını
    yetkilendirmelidir.
    ORTA DOĞU ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ
    TEL / FAKS : (312) 210 42 25 E-POSTA : oed@metu.edu.tr,
    WEB : www.oed.org.t

Bir Cevap Yazın