AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın NATO Zirvesi’nde görüşmesi dış basında gündem olmayı sürdürüyor. Reuters, konuyla ilgili “Erdoğan ve Biden anlaşmazlık konularının gölgesinde bir araya geliyor” başlığıyla kapsamlı bir analiz yayımladı.
İngiliz haber ajansı Reuters haberinde, “Washington ile zorlu ilişkilere yabancı olmayan bir isim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan sert anlaşmazlıklar ve yeni başkanın Türkiye’ye karşı mesafeli tavrının gölgesinde ABD Başkanı Biden ile görüşecek” yorumuna yer verdi.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan bir üst düzey yetkili Reuters’a açıklamasında, “NATO zirvesinin ardından Biden ile neden yeni bir dönem başlamasın? Görüşme kolay bir görüşme olacak mı? Hiç sanmıyorum ama kimse umutsuz da değil” ifadelerine yer verdi.
Reuters’a konuşan ancak isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, “Türkiye için ulusal güvenlik konusu olan bu konulardan geri adım atılması mümkün değil” dedi.
“Erdoğan 3 ay beklemek zorunda kaldı”
Erdoğan’ın Biden’la göreve başlamasından sonra ilk kez yüz yüze görüşeceği hatırlatılan haberde, cumhurbaşkanın üç ay beklemek zorunda kaldığı belirtildi. “Biden’dan önceki Başkan Donald Trump ile sorunları kişisel ilişkilerini kullanarak çözen Erdoğan için Beyaz Saray’ın daha mesafeli ve eleştirel yeni tutumu işleri zorlaştırıyor” yorumunda bulunuldu.
“İki ülkenin görüşmeleri sürdürmesi durumunda bile çok mesafe kat edebilmesi olası gözükmüyor”
Haberde, “İki ülke arasındaki gerilimlerin başında Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alması geliyor. Bu durumda iki tarafın görüşmeleri sürdürmesi durumunda bile çok mesafe kat edebilmesi pek olası gözükmüyor” ifadelerine yer verildi.
Analizde, “Biden yönetimi, 2013 yılında hükümet karşıtı Gezi Parkı protestoları nedeniyle üç yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını talep ederek Türkiye’nin insan hakları ihlali siciline eleştirisinin dozunu artırmıştı. Normalde bu tarz konularda hırçın bir tutum sergileyen Erdoğan sessizliğini korurken bu sessizlikte ABD’li yatırımcıları ülkeye çekmek ve ekonomiyi koronavirüs salgınının etkilerinden kurtarmak ve baskı altındaki lirayı rahatlatmak istemesinin de payı bulunuyor” değerlendirmesine yer verildi.