Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Nisan ayı raporuna göre; 16 kadın katledildi, 14 kadın ise şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.
Rapora göre, Nisan ayında 16 kadın cinayeti işlenmiş, 14 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 16 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 5’i de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Bu ay katledilen kadınları yüzde 44’ü ise evlerinde öldürüldü.
“Şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor”
Raporda, 11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilemediği ifade edilirken, “kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.” denildi.
Nisan ayında öldürülen 16 kadının 8’i evli olduğu erkek, 1’i tanıdık birisi, 1’i akrabası, 1’i babası, 1’i birlikte olduğu erkek, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 1’i kardeşi tarafından öldürülmüştür. 2 kadının ise fail ile olan yakınlığı bilinmemektedir.
Kadınların 7’si evinde, 2’si sokak ortasında, 1’i ıssız yerde, 1’i arazide, 1’i işyerinde, 1’i otelde, 1’i barakada,1’i apartman girişinde öldürülmüştür. 1 kadının ise öldürüldüğü yer bilinmemektedir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 44’ü evlerinde öldürüldü.
“25 kadının ‘hayatını kaybetmesi’ gurur duyulacak bir şey gibi açıklanamaz”
Raporda, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından “yalnızca” 25 kadının hayatını kaybettiğini söyleyen Emniyet Genel Müdürlüğüne de tepki gösterildi: “Emniyet Genel Müdürlüğü bu ay yaptığı bir paylaşımda, İstanbul Sözleşmesi feshedilmeden önce 34 kadının, feshedildikten sonra 25 kadının hayatını kaybettiğini açıkladı. Kamu kurumları veri açıkladıklarında hep aynı soruları soruyoruz: Kadın cinayeti verilerini neye göre tutuyorsunuz? Nasıl oluyor da kamu kurumlarının verilerinin detaylarını öğrenemiyoruz? Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı paylaşımdaki “hayatını kaybetti” ifadesi, ölen kadınların erkek şiddetiyle mi öldürüldüğünü, şüpheli bir şekilde mi öldüğünü, doğal sebeplerden mi öldüklerini netçe belirtilmediğinden dolayı manipülasyona sebep olmaktadır.
Bu husustaki bir diğer tartışma konusu da, devlet bir ayda kadın cinayetleri %26 azaldı diyerek 25 kadının öldüğünü söylüyor. Bir ayda 25 kadının öldürülmesi devlet için övünülecek bir şey midir? Bir ayda 25 kadının öldürülmesi az bir sayı mı? Kadınlar her gün meydanlarda “Ölmek istemiyoruz” diye haykırırken, hayatta kalabilmek için mücadele ederken İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından 25 kadının “hayatını kaybetmesi” gurur duyulacak bir şey gibi açıklanamaz. “
“İçişleri Bakanlığı kadın cinayetlerini manipüle mi etmeye çalışıyor?”
Raporda ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın uydurduğu “erkek cinayeti” kavramına da tepki gösterilerek, “Bakanlık kadın cinayetlerini manipüle mi etmeye çalışıyor?” diye soruldu: “İçişleri Bakanlığı 2020’de yaşanan kadın cinayetleri ve ‘erkek cinayetleri’ni açıkladı. Kadın cinayeti kavramı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanır ve failin erkek olması durumunda bu tanıma uyar. Erkek cinayeti denen bir kavram literatürde olmadığı gibi, bahsi geçen cinayetlerin failleri ve hangi sebepten kaynaklandıkları bilinmiyor. İçişleri Bakanlığı ‘kadın cinayetleri’ başlığı altında yayınladıkları verilerin detaylarını dahi açıklamazken ‘erkek cinayeti’ diye bir kavramdan bahsedip verisini yayınlayarak kadın cinayetlerini manipüle mi etmeye çalışıyor? “