Tedbir kararı aldırdıktan sonra boşandığı erkek tarafından katledilen Sibel Kaman’ın yaşadığı şiddeti aktaran Sosyolog Birgül Avdan, “Artık devlete seslenmiyorum, çünkü korumuyor. Kadın örgütlerine seslenmek istiyorum; Ya mücadele ederek hesap soracağız ya da her gün katledileceğiz” dedi.
MA’da yer alan habere göre, Balıkesir’in Edremit ilçesi Akçay Mahallesi’nde yaşayan Sibel Kaman, tedbir kararı aldırdıktan 4 gün sonra (21 Mayıs) boşandığı Sezgin Zilkaya isimli erkek tarafından öldürüldü. Zilkaya, cinayetin ardından intihar etti. Sibel Kaman, annesinin isteği üzerine Ankara’da toprağa verildi.
Sosyolog ve Aile Danışmanı Birgül Avdan, Kaman’ın boşanma sürecinde yaşadığı şiddeti anlattı. Sibel Kaman ile boşanma sürecinde tanıştıklarını belirten Avdan, 46 yaşında ve 3 çocuğu olan Kaman’ın boşandıktan sonra taciz ve tehditlere maruz kaldığını anlattı. Avdan, fail Zilkaya’nın tehdit mesajlarıyla çocukların velayetini almak istediğini söyledi.
“Eli silahlı mafyaları koruyan devlet, Sibel’i Koruyamadı”
Zilkaya’nın sahte mahkeme kararı belgesi düzenleyerek, çocuğun velayetini üzerine aldığını söylemesi üzerine Kaman’ın avukatıyla görüştüğünü ve yapılan incelemede evrakın sahte olduğunun anlaşıldığını aktaran Avdan, “Sahte evrak düzenleyen biri her şeyi yapabilirdi. Biz de Sibel’in savcılığa ve karakola başvurmasını önerdik. Sibel 17 Mayıs’ta Akçay Polis Karakolu’na suç duyurusunda bulundu ve 30 günlük tedbir kararı aldırdı. Eli silahlı mafyaları koruyan devlet, Sibel’i koruyamadı. Eski eşi sahte evrak hazırlıyor, her şeyi yapamaya hazır bu emekli asker, şikayetlere rağmen korunmadı. Burada suç unsuru olduğu çoktu, bile bile kadını korumadılar” dedi.
“Tolere” zihniyeti
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın kadına şiddetin “tolere edilebilir sayılarla attığı” ifadelerine tepki gösteren Avdan, sözlerini şöyle devam etti: “Bakan şiddetin tolere edilebileceğini söylüyor. Sibel’in çocuklarına bunu diyebilirler mi? Çocuklar tolere edebilir mi? Çocuklar hem annelerini hem de babalarını kaybettiler. Devlet korusaydı bütün bunlar olmayacaktı. Devlet bu dosyada karşımızdadır.”
Savcı, “koruyacağız” dedikten 24 saat sonra öldürüldü!
Kaman’ın Şubat ayında boşanmasına rağmen 18 Mayıs’ta boşanma ilamının çıktığını dile getiren Avdan,“Bana ilamın fotoğrafını çekip ‘Artık özgürüm’ diyerek mesaj attı. Kelebek gibi bir günlük özgürlük yaşadı. Adam Çorum’dan Akçay’a geldi, savcı ‘koruyacağız’ dedikten 24 saat sonra öldürüldü. Sezgin Zilkaya, her şeyi planlamış. Anlık bir öfke değil, planlayarak işlenen bir suç. Sistem, erkekleri cinayet planlayıcısı katiller haline getirdi” ifadelerini kullandı.
“Adını yazmaya kıyamadığım Sibel’e devlet kıydı”
Devletin kadınları korumamakta ısrar ettiğini ve artık tek çarenin kadınların örgütlü mücadelesinden geçtiğini belirten Avdan, şöyle dedi: “Artık devlete seslenmiyorum, korumuyor. Kadın örgütlerine seslenmek istiyorum; Ya mücadele ederek hesap soracağız ya da her gün katledileceğiz. Başka çare yok. Sibel kendi hayatı üzerinde karar vermişti. Yaşadıklarını Ekmek ve Gül dergisine yazmıştım. İsmini değiştirdiğimi görünce ‘Ben korkmuyorum, gerçek ismimi yazabilirsin’ demişti. Ben yine de ismini yazmadım, korumak istedim. Adını yazmaya kıyamadığım Sibel’e devlet kıydı.”
Avdan, Akçay Polis Karakolu’nda çalışan görevliler ve savcılık hakkında soruşturma başlatılmasını isteyerek, kentteki kadınlara da karakol hakkında suç duyurusu çağrısında bulundu.