Ana Sayfa Makale Seçimler ve İttifaklar- Ahmet Asena

Seçimler ve İttifaklar- Ahmet Asena

0
Seçimler ve İttifaklar- Ahmet Asena

Ülkemiz kritik bir seçime doğru hızla gidiyor. Bu seçimlerde yapılması gerekenleri anlamak bakımından Latin Amerika’da yükselen sol dalganın izlediği stratejilere dikkat etmek faydalı olabilir.

Ahmet Asena

Sol dalganın yükseldiği ülkeler arasında Brezilya, Şili ve Kolombiya var. Üç ülkenin her birinde muhalefet geniş koalisyonlar oluşturarak seçimlere girdi. Faşizan eğilimleri öne çıkan diğer adayların yenilmesi veya bu ihtimalin doğması bu ittifaklar sayesinde oldu.

Söz konusu ülkelerden Brezilya’da yarışı tanıdık bir isim önde götürüyor: Lula. Kendisi daha önce de başkan olmuş ama çok da başarılı bir sınav vermemişti. Özellikle ekonomi alanındaki eksikleri ve yanlışları yıllar önce ülkemizde yapılan “Neo-Liberalizme Karşı Ortak Savunma” sempozyumunda ele alınmıştı.

Ne var ki Bolsanaro karşısında seçim kazanma şansı olan tek isim oydu. İsmi etrafında “Umudun Brezilyası” ittifakı oluşturuldu. İttifaka Brezilya işçi Partisi (PT) Komünist Parti (PcdoB) ve Yeşil parti (PV) katıldılar.

Bu partiler farklı programlara sahip olmalarına rağmen seçimlerde bir araya geldiler. PT dışındaki iki partinin oy oranları yüzde birin altında olmasına rağmen bu birlikteliğin politik önemi hayli yüksekti.

Sonrasında sürece “Brezilya İçin Hep Beraber” koalisyonu da dahil oldu. Brezilya Sosyalist Partisi PSB, Sosyalizm ve Özgürlik Partisi PSOL, Sürdürülebirlik Ağı Rede  ve Dayanışma Partisi tarafından oluşturulan bu koalisyon seçim ittifakının renkliliğini arttırdı. Seçimlerin ikinci tura kalması sonrasında, farklı politik programlara ve gelecek vizyonuna sahip olan bu kesimlere ek olarak, toplamda %7 civarında oyu olan merkez adayı Simone Tebet ve soldan gelen Ciro Gomes’in seçmenlerine yönelik hamleler yapıldı, yapılıyor.

Şili’deki durum da çok farklı gelişmedi. Allende sonrasında seçim kazanan ilk solcu aday Boric’in arkasında neredeyse tüm muhalefet güçleri birleşti. Bu sadece siyasi partilerden oluşan bir güç birliği değildi. Toplumsal muhalefetin farklı kesimlerinden eski merkez siyasetçilere kadar bir çok farklı kesim Boric’e destek verdi. Yerli halkların ruhani temsilcilerinin dahil olduğu kesimler de benzeri bir yaklaşım sergiledi.

Sendikalar, kültürel kurumlar, LGBTI+ hareketleri, ilerici Hristiyanlar ve özellikle kadın hareketleri bu desteğin toplumsallaşmasında önemli bir rol oynadılar. 

Kolombiya seçimleri de benzer bir tablo sergiledi.

2021 yılındaki Ulusal Grev ve bastırılması sürecinin dersleri Afrikalılar, yerliler ve köylüler, kentsel gençlik alt sınıfları, enformel sektörler, çalışan yoksullar, LGBTQ ve feminist hareketlerin birlikte hareket etmesini sağladı. Bunlara ilerici Hıristiyanlar, ilerici seçkinler, merkezciler ve mevcut partilerden umudunu kesenler eklendi. Sonuçta eski bir M19 militanı olan Gustavo Petro seçimleri kazandı.

Kolombiya koalisyonunda toplumsal hareketler çok önemli olmakla beraber siyasi partiler ve grupların desteği olmadan kazanılması mümkün değildi. Oluşturulan Tarihsel Pakt’ın solun her rengini içerirken sağ kanat partileri dışarıda bıraktı. Bir başka deyişle “efradını cami ayarını mani” oldu.

Daha da ilginç olan FARC gerilları tarafından kurulan Müşterekler (Commons) partisi’nin de ittifakı desteklemesi oldu. Oy sayısı yüksek olmayan Müşterekler’in desteği iç savaşı sonlandırma umudu doğurdudu. Bunun çok yanlış olmadığı da Petro tarafından yapılan barış çağrısına FARC tarafından olumlu yanıt verilmesiyle görüldü.

Ülkemiz devrimci ve sosyalistleri bu gelişmeleri yakından takip ettiler ama ülkemize ışık tutan bir sonuç çıkardılar mı? Önümüzdeki seçimlere giderken karşılaştığımız bölünmüşlük tablosu buna olumlu cevap vermeyi zorlaştırıyor. Ne var ki seçimlere daha hayli zaman var ve “Bir Bilen” tarafında dile getirildiği gibi siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.

Ahmet Asena

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here