Telgraf Haber:
Kamu özel ortaklığı finansman yöntemiyle yurttaşların cebinden küresel sermayeye kaynak aktarma sisteminde gelinen nokta.
Dünya Gazetesinden Kerim Ülker’in haberine göre: ‘’Türkiye’nin en önemli inşaat şirketlerinden biri olan ve uluslararası müteahhitlik ligi ENR’de 23’üncü sırada yer alan Rönesans Holding, son yıllarda yaptığı şehir hastaneleri ile de biliniyor. Rönesans Holding’in inşa ettiği yapılar arasında İstanbul’daki Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi, Bursa Şehir Hastanesi, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, Yozgat Şehir Hastanesi ve Fizik Tedavi Rehabilitasyon, Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri yer alıyor. Ilıcak Ailesi’ne ait Rönesans Holding, sağlık yatırımlarının işletilmesi amacıyla 2015 yılında kurulan Rönesans İşletme Hizmetleri şirketlerini kurdu. Toplamda 9 bin 500 yatak kapasitesine ulaşarak, sunduğu destek hizmetlerle sağlık sektöründe Türkiye’nin en büyük işletmecisi olan Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı A.Ş’de bir satış süreci yaşanıyor. Dünyanın en büyük dış kaynak hizmeti sağlama şirketi olan Danimarkalı ISS Facilities, Ilıcak Ailesi’ne ait Rönesans İşletme Hizmetleri şirketinin tamamını satın alıyor.’’
Bu sistemi şehrin içinde yer alan kolay ulaşılabilir hastanelerin kapatılması hastalar açısından sağlık hizmetlerine erişim zorluğu getirirken, kapatılan hastanelerin arsaları önemli rant kaynağına dönüştürülüyor.
Rekabet Kurumu başvuruyu sitesinden kaldırdı
Satış süreci Rekabet Kurumu’nun resmi sitesinde yer aldı. Duyuruyu öğrendikten sonra satışın neleri kapsadığını, bundan sonra kamuya ait bu hastanelerde hangi birimlerin Danimarkalı şirket tarafından önetilip yönetilmeyeceğini şimdilik açıklanmıyor. Öte yandan Rekabet Kurumu da, var olan satış başvurusunu sitesinden de kaldırdı.
Dünyanın 4’üncü büyük işvereni, 500 bine yakın çalışanı var
Türkiye’nin en büyük hastane yönetim şirketi Rönesans İşletme Hizmetleri’ni satın almaya hazırlanan Danimarkalı ISS 1901 yılında kuruldu. 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren ISS, 500 bine yakın çalışana sahip. Bu istihdam sayısıyla ISS, Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 4’üncü en büyük işvereni konumunda. 60 bini aşkın kurumsal müşteriye hizmet veren ISS, temizlik, güvenlik, teknik bakım, catering, bitki bakımı ve haşere kontrolü ile destek hizmetleri sunuyor. Türkiye’de uzun zamandır faaliyet gösteren Danimarkalı şirketin Ankara, Antalya, Bursa, İzmir şubeleri ve Adana, Gaziantep, Eskişehir, Denizli bölge ofislerinde 40 binden fazla çalışanı var. ISS Türkiye’de, 4 binden fazla müşteriye, 5 bin noktada hizmet sunuyor. Küresel cirosu 69 milyar Danimarka Kronu (96 milyar TL) olan ISS’nin hisseleri Nasdaq ve Kopenhag Borsası’nda işlem görüyor. Şirketin en büyük hissedarı ise yüzde 17’lik payla LEGO oyuncaklarının sahibi olan Danimarkalı Kirkbi Invest. Şirkete ayrıca ABD’li Blackrock ve Vulcan Value Partners, İngiliz Longview Partners Limited gibi dev fonlar da ortak.
Bu gelişme kamu kaynaklarını uzun vadeli yük altına sokan şehir hastaneleri açısından yönetilemeyeceğinin bir göstergesidir. Rönesans, Türkiye’de halen en fazla sayıda şehir hastanesi yapan işleten şirket. Pandemi sonrasında adını sıkça duyduğumuz İstanbul’daki Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Adana, Bursa, Elazığ ve Yozgat şehir hastaneleri Rönesans tarafından yapıldı. Şu anda İstanbul Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri’nin de yapımını sürdürüyor.
Sağlık Bakanlığı, şehir hastanesini yapan şirketlere düzenli olarak “ticari sır” gerekçesiyle halktan saklanan anlaşmalarla belirlediği tutarlarda kira ve hizmet bedeli ödüyor.