Ana Sayfa Haberler ÜNİVERSİTE SINAV SONUÇLARI EĞİTİM POLİTİKALARININ AYNASIDIR- Arzunur Şimşek Evren

ÜNİVERSİTE SINAV SONUÇLARI EĞİTİM POLİTİKALARININ AYNASIDIR- Arzunur Şimşek Evren

0
ÜNİVERSİTE SINAV SONUÇLARI EĞİTİM POLİTİKALARININ AYNASIDIR- Arzunur Şimşek Evren

 Belirsizlik hali sadece eğitim alanında değil yaşamın geneline hakim oldu son yıllarda. Liyakatin, güvenin, belirli bir değerin, standartın önemli olduğu; başlı başına bir değer oluşu yerini belirsizliğin hakim olduğu bir sisteme bırakmış durumda. Belirsizlik rejiminde adaletsizlik ve muhafazakarlık uygulanabilirlik kazanmış olmakta.

Üniversite sınav sonuçları öğrencilerin büyük çoğunluğunun çok az sayıda soruyu doğru cevapladığını, bu sonuç ise ölçme-değerlendirme işlemlerinde olması gereken kapsayıcılık ilkesine uygun olmayan bir sınav yapıldığını göstermekte. Ölçme değerlendirme ilkelerine uygun yapılmış bir sınavda bütün puan aralıklarının karşılık bulması beklenir. Bu değerlerin analizi de eğitim politikalarında kullanılmak üzere önemli veriler, bilgiler sunar.

Merkezi sınavın herkesi yansıtmayan, çok az sayıda öğrencinin seviyesine karşılık gelen sonuçları basit bir yöntem hatasından ibaret değil elbette. Aksine; eğitim öğretim hayatıyla, okullarda yaşadıklarımızla birebir örtüşen ve eğitim politikalarının yanlışlığını gösteren bir durum. Sosyal etkinliklerden rehberlik hizmetlerine, müfredatın içerik ve yoğunluğundan öğretmen yetersizliğine, fiziksel koşullardan demokratik işleyişe.. hem her boyutuyla sorunlu hem de  sorunların yokmuş gibi örtülebildiği bir işleyiş ağı içerisindeyiz. Bu görünmezliğin araçlarından biri yüksek notlar verilmesini destekleyen uygulamalar. Milli eğitimde hiyerarşik olarak yukarıdan aşağı yüksek notlar verilmesi dayatılmakta. Üniversite sınavında ise puan yükseltmek değil de buna karşılık gelebilecek sınav barajını kaldırarak başarısızlığı başarı olarak sergilemek, sorunları yok saymak siyasi iktidarın son marifetlerinden.

 Her yere binadan ibaret üniversiteler dikmek, kontenjanları artırmak, paralı üniversiteler, yerleşmek için baraj gerektirmeyen ama anlamsızlaştıran, geleceksizleştiren politikalarla örtüşüyor. Liselerde yüksek notlar ile eğitimin sorunları örtülmek istenirken, üniversitelere giriş de mezun olunca iş bulmak, nitelikli bir üniversite yaşantısı, entelektüel gelişim, demokrasi ve düşünce özgürlüğü gibi beklentilerle gençler oyalanıyor ve umut tacirliği yapılıyor. 80 sonrası değişimin üniversitelerde yansıması ile bilimden, özerklikten uzaklaşarak üniversitelerin bu hale gelmesinde en büyük sebep YÖK’tür.

 Belirsizlik hali sadece eğitim alanında değil yaşamın geneline hakim oldu son yıllarda. Liyakatin, güvenin, belirli bir değerin, standartın önemli olduğu; başlı başına bir değer oluşu yerini belirsizliğin hakim olduğu bir sisteme bırakmış durumda. Belirsizlik rejiminde adaletsizlik ve muhafazakarlık uygulanabilirlik kazanmış olmakta.

Öğrencilerin çok büyük çoğunluğundaki ve de ‘sıfır çeken’ başarısızlığı dert edinmeyen sınav sistemi ile en uyumlu örnek proje okullarıdır. Proje okulları belirli bir birikimi, kültürü olan eski okulları parçalamış, siyasi iktidar için kadrolaşma aracı olmuştur. Hiçbir şeffaflık ve kriteri olmayan, keyfi kuralsız bir yöntemle öğretmen alımı yapılan, ‘nitelikli’ şeklinde ayrıştırılan proje okulları, projelerle yönetilen ülkede eğitim öğretimde artan başarısızlığın sebeplerindendir.

Öğretmen meslek kanunu da siyasi iktidarın eğitim politikalarının yol açtığı geleceksiz güvencesiz liyakatı ve dayanıklılığı olmayan eğitim sisteminin dışında değerlendirilemez, eğitim politikaları ile hedeflenen değişimin bir parçasıdır. Öğretmenlik mesleğinin, eğitim alanının sorunları ve ihtiyaçlarından söz etmeyen, kurumsal işleyiş yerine bakanlığı yetkili ve belirleyici yapan bir kanun, kariyer ve ücret artışı beklentileri etrafında emekçileri ayrıştırma, oyalama, susturma ile sonuçlanacaktır.

Eğitimi tüm bileşenleri ile eğitim alanının toplumsallığı ve kamusallığı içerisinde görerek mevcut halinden çıkarmak mümkün olabilir. Genel durumun bir aynası olan üniversite sınavının yol açtığı haksızlık da böylece son bulabilir.

Arzunur Şimşek Evren– 1975 Seydişehir doğumlu. 1996 Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi kimya bölümü mezunu. Öğretmen olarak 25 yıldır görev yapıyor. Şu anda Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası EĞİTİM-SEN’in Toplu Sözleşme (TİS) ve Hukuk Sekreterliği görevini yapıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here