Ana Sayfa Manşet Zabıta ve polis saldırısına uğrayan, depoları mühürlenen atık kağıt işçileri direnmekte ısrarlı

Zabıta ve polis saldırısına uğrayan, depoları mühürlenen atık kağıt işçileri direnmekte ısrarlı

0
Zabıta ve polis saldırısına uğrayan, depoları mühürlenen atık kağıt işçileri direnmekte ısrarlı

Depolarına baskın düzenlenen Ümraniye’deki atık kağıt işçileri, kendilerine dönük baskının sona ermesi için iktidara çağrıda bulundu.

Atık kağıt işçileri, İstanbul Ümraniye’de dün geri dönüşüm depolarına baskın düzenlenmesini ve kendilerine dönük baskıları protesto etmek için Ümraniye’de bulunan depoları önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul İl Meclisi yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl ve Ümraniye ilçe örgütü,Yeşil Sol Parti İstanbul Eş sözcüsü Mevlüt Ustabaş, Yeşil Sol Parti MYK üyesi Sami Evren ve çeşitli sendika temsilcileri katıldı.

Açıklamada konuşan katı atık işçilerinden Mahmut Aytar, aylardır valilik kararı ile süregelen kağıt depoları baskınlarına bir yenisinin eklendiğini belirterek, gelen tepkiler üzerine valiliğin açıklama yaptığını belirtti. Ancak sorunun diğer muhataplarının derin bir sessizlik içinde olduğunu belirten Aytar, “Bu baskın kararları sadece valiliğin kararı mıdır, yoksa bu kararlarda belediyelerin onayı var mıdır? Ümraniye Belediye Başkanı bizzat kendisi toplayıcılara Kadosan bölgesinde yer göstermedi mi? Ümraniye bölgesindeki kağıt depolarının Kadosan’a taşınmasını kendisi istemedi mi? Şimdi kendisinin kağıtçılara gösterdiği bölgeye Valilik müdahale ederken sessiz kalmaya devam ediyor?” şeklinde tepkisini dile getirdi.

SİYASİ PARTİLER SESSİZ

Depolarına dönük baskına ilişkin siyasi partilerin sessiz kaldığını belirten Aytar, “Seçmenleri olan kağıtçıların yaşadığı bu mağduriyet karşısında daha ne kadar sessiz kalacaklar? Yoksulların vatandaşlık haklarını beş yılda bir kimin ensesinde boza pişireceğini seçmesinden ibaret mi görüyorsunuz? Kağıtçılara yönelik bu operasyonların açıkça yoksul insanların yaşam hakkını hiçe saymak olduğunu bilen siyasi partiler ve belediyeler topu valiliğe atarak kendilerini kurtaracaklarını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar” diye konuştu.

‘SUSARSANIZ SUÇA ORTAKSINIZ’

Aytar, siyasi partilere şöyle seslendi: “Eğer yüzbinlerce insana yaşatılan bu mağduriyeti doğru bulmuyorsanız yanımızda olun. Doğru buluyorsanız çıkın ve söyleyin. Suskunluğunuza devam ederseniz bu suça ortak olduğunuza dair kanaatimiz artık kanaat olmaktan çıkıp somut bir ispata dönüşecektir.Valilik bu baskınların tek gerekçesinin mevzuata uygunluk sağlamak olduğunu söylüyor. Bahsettiğiniz mevzuat çıktığı 2004 yılından bu güne kadar bizim sayabildiğimiz kadarıyla 17 kere değişikliğe uğradı. Daha mevzuatı çıkaranlar ne istediğini bilmiyor. Siz hangi mevzuata uygunluktan bahsediyorsunuz? Yarın mevzuat bir kere daha değişirse bugün yaptığınız zulümden dolayı acı çektirdiğiniz yüzbinlerce insana ‘pardon’ mu diyeceksiniz? Bizim yaşadığımız maddi ve manevi kaybın karşılığı bir özürden mi ibaret olacak?”

‘DÜNE KADAR TEŞEKKÜR EDİYORLARDI’

Aytar, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kağıt toplayıcılara teşekkür ettiğini hatırlatarak, “Halkın iddia ettiğiniz gibi size mi yoksa kendisi gibi yoksul kağıtçılara mı destek verdiğini hep beraber göreceğiz. Bizler çektiğimiz tüm acılara rağmen hayata tutunabilmek ve onurlu yaşamak için bu işi yaptığımızı defalarca belirttik. Bizim haksız kazanç sağladığımızı söylemek kimsenin haddine değildir. Haksız kazanç elde ettiğimizi söyleyenler gelsinler ve sadece bir gün bizimle çalışıp bizimle yaşasınlar. O zaman kazancımızın helal mi haram mı olduğunu anlayacaklardır. Basın aracılığı ile buradan sonunun muhatabı olan belediyelere, valilik ve çevre bakanlığına sesleniyoruz. Tutuklanan arkadaşlarımızı serbest bırakın. Bir an önce bu baskınlardan vazgeçin. Bir sorun varsa bu sorunu konuşarak çözmek için kağıt toplayıcıları muhatap alın” şeklinde taleplerini sıraladı.

Zabıta ve polis saldırısına uğrayan, depoları mühürlenen atık kağıt işçileri, farklı bir iş imkanı olmadığı için çöpe yöneldiklerini belirterek, “Ama iktidar bize bunu da çok görüyor” diye tepki gösterdi.   İstanbul’un Ümraniye ilçesinde bulunan geri dönüşüm depolarına baskın düzenleyen Ümraniye Belediyesi’ne bağlı zabıtalar ve polisler, atık kağıt işçilerin depolarını yaktı. İşçilere biber gazı ve plastik mermi ile müdahale edilirken, 3 işçi ise tutuklandı.  Ümraniye’de bulunan bir çok geri dönüşüm deposu mühürlenirken, atık kağıt işçilerinin tedirgin bekleyişi ise sürüyor. Depolarına baskın yapılması ve arkadaşlarının tutuklanmasına tepki gösteren işçiler, haksızlığa uğradıklarını söyledi. 

 ‘EKMEĞİMİZİ ÇÖPTEN ÇIKARIYORUZ’

 Ümraniye’deki geri döşünüm deposunda çalışan atık kağıt işçisi Mehmet Türkmen (38), işçilere dönük baskıya tepki gösterdi. Alternatifleri olmadığı için atık kağıt işinde çalıştıklarını belirten Türkmen, bir insanın son noktada çöp toplama işine yöneldiğini söyleyerek, “Biz insanların çöpe attığı atıklardan ekmeğimizi çıkarıyoruz. Biz bu çalışmayla ailemize çocuklarımıza bakıyoruz. Bizim kazancımız bu katık işinde ama bu işi bile bize çok görüyorlar” dedi.

 BAŞKA ŞANSLARI YOK

 Farklı bir iş bulamadıklarını dile getiren Türkmen, “Bundan sonra artık ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Benim memleketimde bir iş yerine 4 kişi alınacağı zaman 5 bin kişi başvuruda bulunuyor. Hal böyleyken ben nasıl bir iş bulacağım. Eğer benden bu işi bile alırlarsa, benim başka bir şansım kalmaz” ifadesinde bulundu.

  ‘İKTİDAR BİZDEN NE İSTİYOR?’

 20 yıldır bu işle ailesinin geçimini sağladığını söyleyen Türkmen, bu işle bile kıt kanaat geçindiğini herhangi bir birikiminin de olmadığının altını çizdi. Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu iktidar bizden ne istiyor. Biz artık bu devletten de bir şey beklemiyoruz. Biz bu malzemeleri zor şartlar altına alıyoruz. Katı atık işinde çalışmayı bile bize çok görüyorlarsa, artık bizde ne diyeceğimizi şaşırdık. Polisler bize saldırdığında burada ki çalışanların hepsi bir yere kaçıştı. Polisler bize biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Polislerin bize attığı mermilerden oluşan kıvılcımlarla, topladığımız kağıtların tutuşmasıyla her şey yandı. Yattığımız ve yemek yediğimiz konteynırlar yandı. Eğer bu devlette insan ekmek bulamıyorsa, bu devlette ne yapıyor. İktidar bize zulmediyor ve bize çok baskı uyguluyor. Olduğumuz yer mahallenin içi de değil, kimseyi de rahatsız etmiyoruz. Bizde buraya çok masraf yaptık eğer kapatırlarsa çok büyük bir zarara uğrarız.

” ‘EKMEK TEKNEMİZİ ALMAK İSTİYORLAR’

Mehmet Uzun da geçinebilmek için atık kağıt toplayanlardan. Zabıta baskını sırasında uyudukları konteynırın yakıldığını dile getiren Uzun, saldırı sırasında birçok arkadaşlarının yaralandığını, çalıştıkları alanların da tahrip edildiğini söyledi. Kimsenin keyfi olarak çöplerden kağıt atık toplamadığını, iş bulamayan üniversite mezunlarının da kendileriyle birlikte bu işi yaptığını ifade eden Uzun şunları dile getirdi: “Milletin çöpünü keyfimizden toplamıyoruz, iş bulamadığımızdan bu işte çalışmak zorunda kalıyoruz. Her şeyi çalıyorlar, gözleri doymadı. Şimdi de ekmek teknemizi elimizden almak istiyorlar. İnsanlarımız bu zulmü görsünler” diye söyledi.

 ‘KEPÇELERLE KAPIYA DAYANDILAR’ 

İşçilerden Abdullah Uzun, baskın sırasında henüz ne olduğunu anlamadan kaldıkları konteynırlardan çıkarıldıklarını belirtti. Yaşadıkları konteynırlardaki eşyalarının bile çıkarılmasına izin verilmediğini belirten Uzun, “Zabıtalar, polisler kepçelerle, kamyonlarla kapımızın önüne dayandılar. Bir baktık topladığımız mallar yandı, sonra bize saldırdılar. Yattığımız konteynırlar şuanda yanmış durumda. Şunda kendimize ait kalacak yer yok. Uyumak için arkadaşlarımızın yanına gidiyoruz” dedi.

 ‘İŞİ BİTİRECEĞİZ’ TEHDİDİ

 Okula giden çocuklarının olduğunu ve ailesini geçindirmek zorunda olduğunu ifade eden Uzun, baskı halinden dolayı tedirgin olduklarını söyledi.  Atıkları topladıkları arabalara da el konulduğunu belirten Uzun, “Benim bu ay 5 tane çekçeğimi aldılar. Zabıtalar, bize ‘bu yaptığınız işi bitireceğiz’ dediler. Zabıtalar, ‘bize böyle bir talimat gelmiş’ dedi. Bizde burayı terk edip gidemeyiz. Burası bizim ekmek teknemiz. Bize gidin diyorlar, ne yapalım sokaklara çıkıp insanlarımı gasp edelim, hırsızlık mı yapalım. Valilik açıklama yapıyor, ‘çekçekci diye hitap eden şahıslar’ diye itamda bulunuyor. Biz de bu devletin yurttaşlarıyız, neden bu kadar ayrımcılık yapıyor. Arkadaşlarımızı suçsuz yere yakaladılar” ifadelerinde bulundu.

MA

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here