Haberler Manşet

Sanık emniyet müdürü: Polisler AKP binasından anons yapıyordu

Emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını kaybetmesine dair açılan davanın üçüncü duruşması bugün görülüyor.

Artvin’in Hopa ilçesinde, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu 2011’de kente yaptığı ziyaret sırasındaki polis saldırısında yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması Trabzon Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Duruşmaya Metin Lokumcu’nun ailesi, avukatları ve sanıkların avukatları katıldı. Duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Sol Parti PM Üyesi Alper Taş takip ediyor.

NOT: 6 Ocak 2020’de görülen ikinci duruşmada sanık olarak mahkemeye ifade veren dönemin Hopa İlçe Emniyet Müdürü Fatih Ü., asıl sorumluların salonda olmadığını belirterek, emri verenin dönemin Hopa Kaymakamı olduğunu söylemişti.

Sanık Hopalıların kendisine saldırdığını iddia etti

Davada ilk olarak sanık Muhammed U. savunma yaptı. 2011’de Erzurum’da görevliyken bizi Artvin Hopa’ya yönlendirdiler. Gruba dağılması yönünde anons yapıldı. Arkadaşlarımızın üzerine inşaat malzemeleri atıldı. Grup dağılmadı, gruba müdahale ettik. Ben gruptan hiç kopmadım. Bireysel gaz kullanımı yapmadım. Püskürtücü kullandım. Onu 5-6 sıkım kullanabilirsiniz. Bana gaz konusunda eğitim verilmişti. Erol Darcan verdi bize gaz kullanma yetkisini.

“Depodakiler bilir ne kadar gaz kullanıldığını ben bilemem. Size hangi gaz verilirse onu atarsanız. On tane alabiliyorsunuz. Bana tüfek verilmedi. Sadece model 5 verildi.   

“Metin Lokumcu’yu hatırlamıyorum. Çok hengame vardı. Ben kendi timim dışındakilerle hareket etmedim. Müdahalenin başında gaz bitti.”

Sanık avukatı: Beraat istiyorum

Mahkeme başkanının sorularına sanık U.’nun “Bilmiyorum, hatırlamıyorum” diye yanıt vermesi dikkat çekti. 

Sanık savunmasının ardından avukatı savunma yaptı. Avukat, “Bir ölüm olayı varsa ölüme neden olan kişi hakkında dava açılır. Buradaki gibi gaz kullanan herkese dava açılmaz.

“Kendisi gaz kullanmadı zaten ama benim müvekkilimi de dava açıldı. Uzun mesafeden geldi duruşmalardan ayrı tutulsun. Müvekkilimin beraatini istiyorum.”

Daha sonra emekli emniyet müdürü sanık Muhsin A. konuştu.

Sanık: Emri kaymakam verdi

Armağan da suçlamaları kabul etmedi ve şöyle dedi:

“Biz Sarp kapısına gittik sayın Başbakanı karşılamak üzere. Bana ‘sen de git bak’ dediler. Meydana gidip baktığımda AKP binasından polis memurlarının anons ettiğini duydum. Bu arada hastaneden de bilgi geldi, gerginlik var diye. ‘Biri ölmüş’ dediler. Ben Metin Lokumcu’yu görmedim, tanımıyorum kendisini. Bağırıp çağırması varmış Metin Lokumcu’nun. Öyle bir taş yağmuru vardı ki biz de oradan uzaklaştık. Hopa’da o kadar taş var mıydı bilmiyorum. Sürekli taş attılar. Ama ben olaylar olurken orda olmadığım için bilmiyorum anlatamıyorum. Gaz kullanma emrini Kaymakam verdi diye biliyorum.”

“Metin Lokumcu’nun ölümü beni de üzdü. Ben 35 yıllık görevimde bir kişiye tokat dahi vurmadım. Çünkü insan herkes insan. O yapılan ikazlar üç defa yapılmış. Orada bir hak hukuk vardı, dağılınsaydı daha güzel olmaz mıydı?”

Daha sonra avukat Meriç Eyüboğlu konuştu. “Siz olay tarihinde Artvin Emniyet Müdürü olarak bir yanıt verir misiniz? Gaz kullanımından il mi sorumlu ilçe mi sorumlu?”

Sanık avukatı bu soruya net yanıt veremedi. Sanığın avukatı, “Müvekkilim olay yerinde yoktu emri de vermedi beraatini istiyoruz. Duruşmalarda vareste tutulmasını istiyoruz” dedi.

Duruşmaya ara verildi.

TIKLAYIN – 10 soru/10 yanıt: Metin Lokumcu için adalet

TIKLAYIN – Metin Lokumcu davası: Süreç nasıl ilerleyecek?

31 Mayıs 2011’de Hopa’da Neler Oldu?Dönemin Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim gezileri kapsamında il merkezi yerine bir ilçede miting yapmayı tercih etti.Erdoğan’ın mitingi Hopa sahil dolgu alanında bulunan festival alanında gerçekleşecekti.Başbakan’ın kentlerine geleceğini öğrenen Hopalılar, hidroelektrik santraller ve çay tarımında yaşanan sorunlar üzerine Hopa meydanında basın açıklaması yapmak istediler. Henüz mitinge saatler vardı, henüz Başbakan kente gelmemişti ama basın açıklaması çok sert polis şiddetiyle karşılaştı. HES’lere karşı yaşamı savunmak için horona duranları, çay üreticilerinin hakları için el ele tutuşanları gazlarla boğmak istediler.Metin Lokumcu da, Hopa meydanında, tüm şehri gazla boğmak isteyenlere karşı oradaydı. Korkmadan, yılmadan, cesurca yürüdü üstlerine, “Yeter be” dedi “Yeter, bunalttınız beni”. Sonra ellerini arkasına götürdü, kendisini çocukları için feda edercesine haykırdı: hayde alın beni, alın da kurtarın memleketi!Lokumcu; Başbakanı’nın korumaları ve polislerin yoğun kimyasal gazlı saldırısına fazla dayanamadı, ikinci kimyasal gaz bombardımanından sonra meydanda bekleyen ambulansa doğru götürülürken, ambulansın altına yeniden gaz fişeği atıldı. İyice ağırlaştı, Hopa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.Tüm Hopa’nın gaz altına kalmasının, bu gaz kapsülleri nedeniyle bir lokantanın çatısının yanmasının, hedef gözeterek atılan gaz fişekleriyle kafasından, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralananların haberleri kulaktan kulağa yayıldıkça protesto için daha çok kişi sokaklara çıktı. Metin Lokumcu’nun ölüm haberi bardağı taşıran son damla oldu.Ağır polis şiddeti nedeniyle çok sayıda Hopalı yaralandı, hastane önünde bekleyenler de bu şiddete maruz kaldı. Hopa’da ismi konmamış sıkıyönetim ilan edildi; siyasi partiler, dernekler, oteller, kahvehaneler basıldı. O gece yapılan nokta operasyonlar ile 60 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Telefon hatları ve internet bağlantıları kesildi. Hopa kent merkezine giriş-çıkış yasaklandı…Metin Lokumcu’nun ölüm haberi üzerine Hopa’da başlayan protestolar hızla yayıldı. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok kentte Metin Lokumcu’nun polis şiddetiyle öldürülmesi protesto edildi. Türkiye’nin her yerinde 100’lerce insan gözaltına alındı, tutuklandı, yargılandı.Hopa’da gözaltına alınanlar, ailelerine ve avukatlarına haber verilmeksizin bir gece yarısı Erzurum’a kaçırıldı. Uzun ve zorlu gözaltı sürecinin sonunda tutuklanan 17 kişi, Erzurum Yüksek Güvenlikli Cezaevine götürüldü. 7 ayı aşkın süre hapishanede kaldı.

 (EMK)

Evrim Kepenek

bianet kadın ve LGBTİ haberleri editörü. bianet stajyerlerinden. Cumhuriyet, Birgün, Taraf, DİHA, Jinha, Jin News için çalıştı. Sivil Sayfalar, Yeşil Gazete, Journo ve sektör dergileri için yazılar yazdı. “Okulun Duzi” belgeselini yönetti. Hemşin kültür dergisi GOR’un kurucu yazarlarından. Yeşilden Maviye & Karadeniz’den Kadın Portreleri, Sırtında Sepeti, Medya ve Yalanlar isimli kitaplara katkı sundu. 2011 Musa Anter Gazetecilik ödülü sahibi. İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği bölümünden mezun oldu, eğitimine Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde devam etti.

Haber değiştirilmeden kaynağından olduğu gibi alınmıştır.

Bianet

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir