Kılıçdaroğlu: Kürt sorununun çözümü Meclis’tir
Buldan ve Sancar: Meclis çatısı altında çözümden yanayız

ANKARA – HDP’yi ziyaret eden Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkede kavgayı bitireceklerini belirterek, Kürt sorununun çözümü için Meclis’e işaret etti. HDP Eş Genel Başkanları ise görüşmeyi Meclis’te yapmalarının, TBMM çatısı altında Kürt sorununun çözümünden yana olduklarını gösterme amaçlı olduğunu söyledi.  Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin …

Muhalefetin aday sınavı: Kim olsa kazanacak mı?- Evren Balta

Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Evren Balta, seçmenin yüzde 60’a varan büyük bir çoğunluğunun iktidara kesinlikle oy vermek istemediğini belirterek, “Bu muhalefetin başarısı değil, iktidarın başarısızlığıydı. Türkiye’de muhalefetin başarısı farklı nedenlerle hoşnutsuzluğunu ifade eden bu grupların oylarının aynı kanaldan akmasını sağlayacak siyasal mekanizmaları inşa etmekten geçiyordu. Bugün partiler neden Altılı Masa’da kendi sayısal …

Kılıçdaroğlu’ndan ‘borsa manipülasyonu’ tepkisi: Çaldığınız parayı vallahi size ödeteceğim

CHP lideri Kılıçdaroğlu, borsanın manipüle edildiğini söyleyerek iktidara tepkisini ‘Vallahi de ödeyeceksiniz! Erdoğan şürekası, göreceğim sizi’ sözleriyle dile getirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden, geçtiğimiz haftalarda borsada küçük yatırımcının yaşadığı ciddi kayba ilişkin yayımladığı açıklamasını alıntılayarak “borsa manipülasyonlarıyla” ilgili iktidara tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şu şekilde: “Borsada yaptığınız manipülasyonları izliyorum ve …

Kanal İstanbul| Kılıçdaroğlu: “ihaleye giren ağır bedeller ödeyecektir”

ETELGRAF HABER-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İklim Eylem Planı’nın tanıtım toplantısında yaptığı sunumda Kanal İstanbul Projesi’ne değinen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, “Sayın Başkan, hiç meraklanma, Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Alan olursa çok ağır bedeller ödeyecektir. İster içeriden ister dışarıdan, bu coğrafyaya ihanet etmek üzere açılan bir ihaleyi birisi alıyorsa ve iklim krizinin bu kadar yaygın olarak konuşulduğu bir dünyada siz hala İstanbul’a ihanet etmeye devam edecekseniz ve bunun ihalesi açılacaksa o ihaleye giren ağır bedeller ödeyecektir. Bunu herkesin bilmesini isterim. Gönlünüz rahat olsun Başkan’ım” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İBB’nin İklim Eylem Planı tanıtım toplantısına katıldı. Ekrem İmamoğlu, İBB olarak hazırladıkları İklim Eylem Planı’nı tanıttı. 

İmamoğlu’nun sunumunun arından Kılıçdaroğlu, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik konuşma yaptı. Sunumda izletilen ‘dinozor’ animasyonunun tüm televizyonlarda gösterilmesini istediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Oradaki bir soru çok önemli; ‘Hadi gök taşı düştü, biz yok olduk, ama siz neden kendi sorununuzu getiriyorsunuz ve neden önlem almıyorsunuz’ diyor. Aslında soru son derece haklı. İklim krizi sadece bizim, İstanbul’un değil dünyanın ortak sorunu. Dolayısıyla mücadelenin ortak sürdürülmesi lazım” dedi. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

MAVİ GEZEGENİN DAHA GÜZEL BİR GELECEĞİ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ: “Mavi bir gezegende yaşıyoruz ve uzayın sonsuzluğuna baktığımız zaman, aslında dünya çok da fark edilmiyor sonsuzluk içinde. İzniniz olursa hepinize ‘dostlarım’ diye hitap edeyim. Çünkü bu mavi gezegende hepimiz geleceğimizi kurtarmak, daha güzel bir geleceği için mücadele ediyoruz. Elbette İBB Başkanı’mızın anlattığı ve İstanbul için hayata geçirmeye, İstanbul’un iklimini, doğasını korumaya çalıştığı bir gerçek. Hepinizin huzurunda İBB Başkanı’mıza teşekkür etmek isterim, duyarlılığı dolasıyla.

O ANİMASYONUN BÜTÜN TELEVİZYONLARDA GÖSTERİLMESİNİ İSTERİM: İki genç çocuğumuz konuştu, onları da büyük bir dikkatle dinledim. Tabii Birleşmiş Milletler Genel Kurulu salonuna giren dinozoru da. Aslında o animasyonun bütün televizyonlarda gösterilmesini isterim. Oradaki bir soru çok önemli; ‘Hadi gök taşı düştü, biz yok olduk, ama siz neden kendi sorununuzu getiriyorsunuz ve neden önlem almıyorsunuz’ diyor. Aslında soru son derece haklı. İklim krizi sadece bizim, İstanbul’un değil dünyanın ortak sorunu. Dolayısıyla mücadelenin ortak sürdürülmesi lazım. Sadece devletlerin değil, uluslararası kuruluşların da bu konuda yoğun çabalarını biliyorum. Ama bu çabalar ne kadar başarıya ulaşıyor? Bunun da sorgulanması lazım.

ÇABA HARCANABİLİRSE DÜNYA MAVİ GEZEGEN OLMAYA DEVAM EDECEKTİR: Ortak sorun derken tabii gelişmiş ülkeler var, gelişmekte olan ülkeler var. Krizle mücadelede gelişmiş ülkelerin sorumluluğu biraz daha fazla. Hatta birazın da ötesinde çok daha fazla. Eğer biz fosil yakıtların sonlandırılmasını istiyorsak o zaman gelişmiş ülkelerin ve oluşturdukları uluslararası fonların gelişmekte olan ülkelere aktarılması ve belirli koşulların getirilmesi lazım. Belli süre, belli bir zaman dilimi içerisinde bu mücadelenin hem yapılması hem denetlenmesi hem sonlandırılması gerekiyor. Eğer bu yapılabilir, ortak bir çaba harcanabilirse dünya mavi gezegen olmaya devam edecektir. Yoksa kendi sonumuzu getirmiş olacağız.

BİZ YAŞANABİLİR BİR DÜNYAYI KURMAK VE SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ: Uluslararası kuruluşların elbette ki sorumlulukları var. Onlar da çalışıyorlar, raporları var ve biz bu raporları büyük bir dikkatle okuyoruz. Bütün mesele yenilenebilir enerjinin sürdürülebilirliğidir. Bu konuda harcanacak olan çabadır. Doğanın bize sağladığı, bu konuda olağanüstü imkanlar var. Belki bugün maliyetler biraz yüksek olabilir ama gelecek kuşaklar için bu maliyetlerin hiçbir anlamı yok. Dolasıyla biz, yaşanabilir bir dünyayı kurmak ve sürdürmek zorundayız.

ORMANLARI KORUMAK MAVİ GEZEGENİ KORUMAK DEMEKTİR: İklim değişikliğinden en çok etkilenecek olanın Akdeniz kuşağı olduğu ifade ediliyor. Biz de bir Akdeniz ülkesiyiz aslında. Kuşağın nasıl etkilendiğini son orman yangınlarında gördük. İspanya’dan Türkiye’ye kadar bir Akdeniz havzasında olağanüstü orman yangınları oldu. Pek çok canlı hayatını kaybetti. Ormanların karbondioksiti nasıl yok ettiğini ve oksijeni nasıl artırdığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ormanları korumak, aslında bir anlamda mavi gezegeni korumak demektir.

ÇABA GÖSTERİLMESİ GEREKİYOR: İtalya’da bir yangın mı oldu, söndürmek için biz de destek vermeliyiz. Türkiye’de mi oldu, Yunanistan’ın bize destek vermesi lazım. Akdeniz’de yaşanan iklim krizinin önlenmesi için Akdeniz ülkelerinin de bir araya gelip ortak hedefler belirlemesi lazım. Bunun için de çaba gösterilmesi gerekiyor.

PARİS İKLİM SÖZLEŞMESİ ASLINDA BU SÜRECİN İLK ADIMI: İklim krizi, onlarca yıldır konuşuluyor aslında. Şu veya bu şekilde hepimiz bir ucundan tartışıyoruz. Ama gereğini acaba yapıyor muyuz? Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler acaba gereğini yapıyor mu? Paris İklim Sözleşmesi’ni biz daha yeni kabul ettik. Parlamentoda oybirliğiyle. Paris İklim Sözleşmesi, aslında bu sürecin ilk adımı. Asıl bundan sonra o sözleşmenin gereğinin yapılması lazım. Acaba ülkeler, bu sözleşmenin gereğini ne kadar yerine getirecekler? Biz ne kadar yerine getireceğiz? Bunun da üzerinde durulması lazım.

SAYIN BAŞKAN HİÇ MERAKLANMA, KANAL İSTANBUL İHALESİNİ HİÇ KİMSE ALMAYACAK: Kanal İstanbul’dan da bahsetti Sayın Başkan (İBB Başkanı İmamoğlu). Sayın Başkan, hiç meraklanma, Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Alan olursa çok ağır bedeller ödeyecektir. İster içeriden ister dışarıdan, bu coğrafyaya ihanet etmek üzere açılan bir ihaleyi birisi alıyorsa ve iklim krizinin bu kadar yaygın olarak konuşulduğu bir dünyada siz hala İstanbul’a ihanet etmeye devam edecekseniz ve bunun ihalesi açılacaksa o ihaleye giren ağır bedeller ödeyecektir. Bunu herkesin bilmesini isterim. Gönlünüz rahat olsun Başkan’ım.”

Kılıçdaroğlu “Şahsa buradan sesleniyorum acilen Kara Kış Fonu’nu kurarak vatandaşlarımıza kış ayları için destek ver”

ETELGRAF HABER-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Şahıs, kürsüsünden videolarla beni açıkça hedef gösteredursun; benim gündemimde sadece halkım var. İstediğim ne oydur ne de puan!” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, vatandaşın bu kış desteklenmesi için enerji tüketiminden vergi alınmaması ile ilgili olarak bu akşam yaptığı basın toplantısından bir bölümü video ile paylaştı. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından videoyu şu mesajla paylaştı:

“Şahıs, kürsüsünden videolarla beni açıkça hedef gösteredursun; benim gündemimde sadece halkım var. İstediğim ne oydur ne de puan! Bu kara kışta insanımız açıkta kalmasın diye acilen uygulanmak üzere 4 maddelik çağrımı yaptım. Videosu burada dursun, milletimiz de şahidi olsun.”

Kılıçdaroğlu’nun videodaki sözleri şöyle:

“Şahsa buradan sesleniyorum, bu sesi iyi dinle, eğer bunları yaparsan, milletimiz biraz olsun rahatlayacak. Bir, her şeyden önce acilen Kara Kış Fonu’nu kurarak vatandaşlarımıza kış ayları için destek ver. İki, elektrik faturalarındaki KDV’yi kış boyunca kaldır. Sana söylüyorum, sadece TRT Fonu’nun kaldırılması bile tek başına yüzde 20 oranında bir indirimin sağlamasına neden olacak. O nedenle derhal kaldır. Üç, doğal gaz ve mutfak tüpündeki ÖTV ve KDV’yi hemen kaldır. Dört, elektrik ve ısınmada düşük gelir lehine kademeli tarife sistemine geç yani sosyal tarifeli sisteme geç. Bu vatandaşlar daha ağır bir fatura ödemesinler.”

Meral Danış Beştaş: 6-8 Ekim’de sokağa çıkan paramiliter güçleri SADAT mı eğitti?

ETELGRAF HABER-

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yaptığı çağrı hakkında, “Sandıkta bu iktidar gönderilecek, ama bu suçu işleyenlerin bunun farkında olması yönünde bir çağrıdır. Mesela benim ilk çağrım yargıyadır. Ben de bir çağrı yapmak istiyorum; lütfen sadece önünüzdeki kanunlara bakın diyorum” dedi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yaptığı çağrıya ilişkin, “Bunu bir tehdit olarak değerlendirmek bence mümkün değil. Bu iktidar bugün bu hukuksuzluklara bugün kamu görevlilerini de maalesef alet ediyor ve aslında sorumlu olmadıkları kanunsuz bir emri yerine getirmekle onların sorumluluğu da ortaya çıkıyor. Bu iktidar gidicidir. Sandıkta bu iktidar gönderilecek, ama bu suçu işleyenlerin bunun farkında olması yönünde bir çağrıdır. Mesela benim ilk çağrım yargıyadır. Ben de bir çağrı yapmak istiyorum; lütfen sadece önünüzdeki kanunlara bakın diyorum” diye konuştu.

Meral Danış Beştaş konuşmasında özetle şunları dile getirdi:

“İKTİDAR BU DAVA İLE KENDİ İŞLEDİĞİ SUÇLARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İSTİYOR: Hakikaten Kobani kumpas davasını aslında böyle dakikalarla değil saatlerce, günlerce Türkiye toplumuna anlatmak gerekiyor. Çünkü bu dava ile aslında HDP’nin siyaset yapması, demokratik siyasete olan katkıları önlenmek isteniyor ve en önemlisi de iktidar bu dava ile kendi işlediği suçların üstünü örtmek istiyor. Öncelikle bu davada, Kobani kumpas davasında arkadaşlarımızın yargılanan değil yargılayanlar olduğunu, orada bütün hakikatleri ifade ettiklerini, her ne kadar şu anda sözleri Türkiye’ye duyurulmuyorsa da bunun çok kısa bir süre içinde açığa çıkacağını ifade etmek istiyorum. Bugün Bekir Kaya, Selçuk Mızraklı, Gülten Kışanak, Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve daha yüzlerce arkadaşımız rehin olarak tutuluyor. Neden? Siyaset yaptıkları için. Barış mücadelesi verdikleri için. Ayrımcılığa karşı çıktıkları için. 

6-8 EKİM’DE SOKAĞA ÇIKAN PARAMİLİTER GÜÇLERİ SADAT MI EĞİTTİ: 6-8 Ekim’de cinayet işleyen paramiliter güçleri kimler eğitti? SADAT’ın işlediği suçları, silahlı eğitimleri görünmez kılanlar neyi gizliyorlar? 6-8 Ekim’de gerçekten bir saldırı, cinayet, katiller varsa, ki var, bunların 27’si partililerimiz diğeri de tabii ki yurttaşlarımız, bunların katilleri ortaya çıkarılmadan 6 yıl sonra tamamen düzmece bir iddianame ile arkadaşlarımız yargılanıyor. SADAT’ın derin yapılarla ilişkileri nedir? 6-8 Ekim’de sokağa çıkanlar paramiliter güçleri SADAT mı eğitti? Bu sorularımızın yanıtını istiyoruz.

ADİL YARGILANMADAN KAÇIYORLAR: Bütün bunlar aslında bu soruların cevaplarını vermeyerek aynı zamanda suçun da ikrarını ifade etmek istiyorum. Etkin bir yargılamayla adil bir yargılamayla. Çünkü yol iktidara çıkıyor. Bu nedenle adil yargılamadan kaçıyorlar.

AKP İKTİDARI PARALEL YAPILANMAYA DEVAM EDİYOR: Ortaya çıkan belgelerde şu çok net bir şekilde görünüyor. Devlet içinde ayrı bir oluşum var. Tıpkı, Gülen Cemaati gibi paralel bir yapılanmaya tanık oluyoruz. Aslında kadrolara tamamen yandaşlarını aldıkları, devletin tüm kurumlarına çöreklendikleri bu onların deyimiyle FETÖ tarzı uygulamalar her başvuranın istediği yere yerleştirildiği bir sistemde bu kadar kurumsal ve profesyonel bir şebeke halinde yaptıklarına dair çok yeni bilgiler kamuoyuna yansıdı. Bu da şunu gösterdi, AKP iktidarı paralel yapılanmaya devam ediyor.”

Beştaş, Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yaptığı çağrı ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

“SUÇU İŞLEYENLERİN BUNUN FARKINDA OLMASI YÖNÜNDE BİR ÇAĞRIDIR”

“Bunu bir tehdit olarak değerlendirmek bence mümkün değil. Şu anki kamu görevlileri, tamamen usulsüz, hukuksuz, rekabet kurallarına aykırı, aynı koşullarda mezun olanlar arasından seçim yapılmayan bir düzende yaşıyoruz. Bu çağrıyı şöyle yorumlamak isterim; bu iktidar bugün bu hukuksuzluklara bugün kamu görevlilerini de maalesef alet ediyor ve aslında sorumlu olmadıkları kanunsuz bir emri yerine getirmekle onların sorumluluğu da ortaya çıkıyor. Bu iktidar gidicidir. Sandıkta bu iktidar gönderilecek ama bu suçu işleyenlerin bunun farkında olması yönünde bir çağrıdır. Bu çağrıyı biz de HDP olarak farklı şekillerde de olsa defalarca ifade ettik. Mesela benim ilk çağrım yargıyadır. Ben de bir çağrı yapmak istiyorum. Lütfen sadece önünüzdeki kanunlara bakın diyorum. Sadece Anayasa’ya bakın.”