Pendik’e, Babemoss*’un atölyesine gitmeden önce oranın ortaklarından biri olan Izabela, o gün birlikte çalışacağımız kadınlar hakkında ön bilgi veriyor ve herkesin Arapça konuştuğundan, dolayısıyla tek bir çevirmenin yeterli olacağından bahsediyor. Fakat profillerden birinin Afgan olduğuna eminim, nereden öğrenmiş Arapçayı acaba diye düşünürken, Izabela, aklımdakileri okumuş gibi: “Suriye’de büyümüş Narjes, ama Türkçesi de çok iyi, orada …