Ekoloji

Uşak’ta Murat Dağı yok olmasın platformu öncülüğünde köyde bir araya gelen yöre halkı sloganlarla toplantıya engel oldu


Bir kaç yıl önce ülkemizin bir çok yerinde olduğu gibi, altın çıkarmak için göz dikilen murat dağı, verilen mücadeleyle mahkemece durdurulmuştu.
Murat dağı bu kez de Kobalt madeni çıkarmak amacıyla göz dikilmiş durumda.
Bu amaçla yapılan sondajlardan rahatsız olan köylüler, yöre halkı, kurum ve kuruluşlar, Ankaralı META NİKEL KOBALT AŞ nin yaptığı faaliyetler ile ilgili olarak bakanlığa bilgi edinmek amacıyla bir dilekçeyle baş vurdu.
Gizlilik gerekçesiyle uzun süre bilgi verilmemesinin aslı sondaj çalışmalarını tamamlayan firmanın, bir sonraki prosedürü tamamlamak amacıyla geçtiğimiz günlerde comburt köyünde sekiz şubatta yapmak istediği ced raporu toplantı ilanıyla ortaya çıkmıştı.
Bunun üzerine yaklaşık on gündür harekete geçen meslek odaları, baro ve çevre örgütleriyle, Banaz dan Murat dağıma dokunma platformu, Uşaktan murat dağı yok olmasın platformu öncülüğünde bu gün köyde bir araya gelen yöre halkı sloganlarla toplantıya engel oldu.
Uşak, ve en büyük ilçesi Banaz ile çevre köylerinin içme suyu Murat dağından karşılanması tepkinin öfkeye dönüşmesine sebep oldu.


Ayrıca bilindiği gibi Murat dağı Büyük menderes, Gediz, Sakarya Porsuk gibi akarsulara su sağlayan önemli bir kaynak.
İç egenin bittiği yerde bulunan murat dağı ülkemiz akarsularının yüzde kırkına egenin ise yüzde yetmişine su sağlıyor.

Tema, çevre gönüllüleri derneği, karun doğa sporları kulübü gibi örgütlerin de bulunduğu köyde atılan sloganlarla şöyleydi.
-murat dağı bizimdir bizim kalacak
-Bigilendirme de şirketi de istemiyoruz
-Su, hava, toprak ve güneş bize yeter, siz defolun yeter.
Çevrecilerin yayınladığı açıklama aşağıda.
“BUGÜN HEPİMİZ COMBURTLUYUZ!
Geçen beş yıl içinde kardeş platformumuz Murat Dağı Yok Olmasın Platformu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Murat Dağı sınırları içinde hangi madenler için hangi şirketlere kaç yıllığına ruhsat verildiğini öğrenmek amacıyla yaptığı her başvuru “gizliliik” gereği reddedilmişti.
Hatta 2018 yılında milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye verilen soru önergesine bile dönmeye gerek duyulmamıştı.
Geçen haftalarda işte bu şirketlerden birini öğrendik:
Meta Nikel Kobalt AŞ.
ÇED dosyasına göre nikel maden ocağı işletmek isteyen şirketin bölgede 350 hektar ruhsatlı sahası var.
Yasa çok vicdansız bir şekilde, 25 hektarın altındaki alanlarda madencilik yapılması için ÇED gerekli değil diyor.
Meta Nikel de bu açığı kullanarak, bölgede 350 hektar ruhsatlı alana sahip olduğu halde geçmişte 24 hektarını gösterip aldığı ÇED gerekli değildir belgesini, 5 yıllık süre içinde faaliyete başlayamadığı için iptal olunca bu kez de 22 hektar gösterip almak istemiş.
Çünklü Meta Nikel bir kez başlayınca ÇED gerekli değildir kararlarının arkası arkasına geleceğini biliyor.
Ama başvurusu, maden sahasının Uşak İli su kaynağını besleyen Küçükler Barajı orta ve uzun mesafeli koruma alanlarına yakınlığından dolayı reddedildi.
Biz devletten ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan maden sahasının su yataklarının içinde olduğunu fark eder etmez şirketin ruhsatını reddetmesini beklerdik.
Çünkü bugün vatanseverlik suyuna toprağına sahip çıkmaktan geçiyor.
Ama yapmadı Bakanlık.
Şirkete mealen “yöre köylülerine istersen suyunu mahvedeceğiz, ormanlarını yok edeceğiz, cennetten bir parça olarak alacağımız burayı 10 yıl sonra çöle çevirip bırakacağız diye de anlatabilirsin, ÇED toplantısını yap, ben de olumlu kararını vereyim” dedi.
Biz de suyumuza toprağımıza sahip çıkmak için bugün buradayız!
İlk elde maden sahası Çamsu, Comburt, Küçükler, Karaağaç ve Karacahisar köylerini etkileyecek gibi görünse de problem Uşak ve Kütahya dahil tüm bölgenin sorunudur.
Madenlerin yarattığı yıkım sın�

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir