Telgrafın Telleri

Ernesto Che Guevara hala yaşıyor,asla istemedikleri kadar….

ETELGRAF –

Che Guevara (14 Haziran 1928 – 9 Ekim 1967) Arjantin doğumlu, Marksist devrimcidir. Yaşamı boyunca ve hatta ölümünden bu yana Che, kişisel karakteri ve eylemleri hakkında dünya üzerindeki yoksulların, ezilmiş, sömürülmüş ve özgürlük arayan halkların doğal lideri ve kahramanca savunucusu olarak nitelendirilmiş ve saygı görmüştür.

O’nun mirası kolektif hayal gücünde sürekli olarak gelişmektedir. Dünya çapında karşı kültürün bir sembolü olarak Guevara, yirminci yüzyılın en tanınmış ve etkili devrimci figürlerinden biridir. Bununla birlikte,

Guevara’nın kapsamlı yazılı mirası, radikal Marksist siyaset ve sosyal teori, askeri/gerilla savaşı stratejisi ve taktikleri, diplomatik notlar, kitaplar, konuşmalar, dergi makaleleri, mektuplar, şiirler ve günlükler üzerine entelektüel yazıları ve ayrıca Küba hükümet arşivlerinde korunan resmi belgeleri içerir. Che’nin pratik ve teorik çalışması, 20. yüzyılın ikinci yarısında dünya çapında, özellikle de devrimci örgütlenmenin ve sömürgecilik karşıtı mücadelelerin onun düşüncesinden ve örneğinden ilham aldığı gelişmekte olan dünyada derin bir siyasi etki yaratmıştır. Yazıları yüzlerce farklı dile çevrilmiştir.

Che, hiçbir gücün ve yaptırımın gönüllerimizden silemeyeceği bir insan ve liderdir. Ne kadar acı ki, “gülüm çok erken soldu”

Ölümünden bir süre sonra yazılan “Hasta Siempre” şarkısı dillerden dillere gezerek çok sevilen ve Che’yi gönüllerde yaşatan bir şarkı olmuştur.

Bu şarkının sözleri İspanyolcadır. Bu yıl içinde Che’nin hayatının kronolojisine dikkat ederek Türkçe sözler yazmış bulunuyorum. Bu sözlerin yer aldığı “Kumandan Che Guevara” Şarkısını bir Video olarak Youtube kanalıma yüklemiştim. Bu videoda şarkıyı çalan ve seslendirendirenler hiçbir profesyonel çalışma yapmamış kendi hallerinde müzik yapan kişilerdir.




Sözler :

KUMANDAN CHE GUEVARA

Yolların yoldaşıydı

Hastaneler eviydi

Dertlere devaydı

İnsanlar umut doldu

Acı çok acı oldu

Gülüm çok erken soldu

Bir kahpe kurşun

Vuruldu

            Kumandan Che Guevara

Tek özgürlük yetmezdi

Dikta rejim sevmezdi

Küba’da başardı

Halklar savaşmalıydı

Acı çok acı oldu

Gülüm çok erken soldu

Bir kahpe kurşun

Vuruldu

Kumandan Che Guevara

Bağrında derin yara

Olmadı Guatemala

Ver dilini rüzgâra

Peru Şili Meksika

Acı çok acı oldu

Gülüm çok erken soldu

Bir kahpe kurşun

Vuruldu

Kumandan Che Guevara

Özgürlük ruhun sesi

Yaşam çizgisi eğri

Vur diyerek düşmana

Koşarak Bolivyaya

Acı çok acı oldu

Gülüm çok erken soldu

Bir kahpe kurşun

Vuruldu

Kumandan Che Guevara

O bir ışık hiç sönmez

O bir lider hiç ölmez

Ernesto her yerde

Sonsuza dek kumandan

Acı çok acı oldu

Gülüm çok erken soldu

Bir kahpe kurşun

Vuruldu

Kumandan Che Guevara

Gerçekçi ol imkânsızı iste

Yüreğin sesini dinle

Bir selam verdim Gülerek

Kumandan Che Guevara

Ernesto Che Guevara’nın İntikamını 3 Kurşunla Alan Kadın: Monika Ertl

Monika Ertl

Che Ernesto Guevara 9 Ekim 1967 yılında Bolivya ordusu tarafından yakalanılarak infaz edilmişti. Öldürüldükten sonra Che’nin elleri kesilmişti ve bu olaydan doğrudan sorumlu olan kişi ise Bolivya ordusunda görevli olan Roberto Quintanilla Pereira’ydı. O dönem bir çok kişi bunun intikamını almak istiyordu. Bunu yapan kişi ise Monice Ertl oldu. Monika Ertl,

7 Ağustos 1937 yılında  Münih kentinde dünyaya gelmiş. Sinemacı olan babası 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Bolivya’ya yerlemiş ve Monika’nın hikayesi ise 1952 yılında tam 15 yaşındayken Bolivya’ya gelmesiyle başlıyor.

Birçoğu yerli olan yoksul aileler yararına çalışırken gördükleri sayesinde ve Che Guevara’nın öldürülmesiyle ELN’ye katılan Monika burada yerli dillerinde “genç kız” ya da “kız arkadaş” anlamlarına gelen “İmilla” adını aldı. Yaralı olarak ele geçirilmesine rağmen infaz edilen ve daha sonra da elleri kesilen Che Guevara’nın intikamını almak için sorumlu olan Bolivya Ordusu komutanlarından Roberto Quintanilla Pereira’ydı. Gerilla kamplarında eğitim gören Monika’nın da tek hayali Pereira’yı cezalandırmaktı. Roberto Quintanilla Pereira can güvenliği endişesiyle Bolivya Hükümeti’nden ettiği talep üzerine Hamburg kentine konsolos olarak atandı.

Pereira’yı cezalandırma kararı alan Monika sahte bir Arjantin pasaportuyla önce İsviçre’ye oradan da Hamburg’a geçti. Tarihler 1 Nisan 1971’i gösterdiğinde tüm zarifliği ve güzelliğiyle Bolivya’nın Hamburg Konsolosluğu’na gider. Kendini öncesinde konsolos Pereira’yla görüşmek isteyen bir Avustralyalı olarak tanıtmıştır. Pereira’nın odasına girdikten sonra çantasında Revolver’ini çıkartır ve yakın mesafeden 3 el ateş ederek Pereira’yı orada öldürür.

Monika 2 yıl Fransada kaldıktan sonra 1973 yılında Bolivya’da görüldü ancak Bolivya Hükümeti adına çalışan ajanlardan biri olan Klaus Barbie tarafından tuzağa düşürülerek 12 Mayıs 1973 günü öldürüldü ve bedeni Bolivya’da hiç kimsenin bilmediği bir yere gömüldü.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir