etelgraf haber-
Asgari ücretin hayatın gerçekliğini yansıtmadığını vurgulayan sendika temsilcileri, AKP’nin politikalarıyla beraber asgari ücretin genel ücret haline geldiğini belirtti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2022’de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dördüncü ve son toplantısı gerçekleşti. Toplantısı sonrası yapılan basın açıklamasında konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1 Ocak 2022’den itibaren 4 bin 250 TL olduğunu açıkladı. Asgari ücret Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) manipülasyon olarak eleştirildiği enflasyon oranının üzerine çıksa da iktisatçılar gerçek enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde olduğunu belirterek, asgari ücretin enflasyon altında kaldığını söyledi.
Sendika temsilcileri açıklanan rakama tepkilerini dile getirdi.
‘YETERSİZ!’
Asgari ücrete yapılan zam ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, döviz kurunda yaşanan yükselmenin devam ettiğine dikkati çekerek, asgari ücrete yapılan artışın enflasyonun çok altında bir rakam olduğunu söyledi. Bozgeyik, açıklanan rakamın 270 dolara tekabül ettiğini vurgulayarak, “Ülkede yaşanan ekonomik kriz, temel tüketim maddelerine ve faturalara gelen yüzde yüzlük zamları düşündüğümüzde bu rakam çok yetersiz. Asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkartılması talebimiz sürecek” dedi.
‘HAYATIN GERÇEKLİĞİNİ YANSITMIYOR’
Bozgeyik, enflasyonun giderek yükseleceğini ve 2022 yılında 3’lü rakamlara çıkacağını belirterek, “TL’de yaşanan değer kaybı, bu faiz indirimi kararının devam etmesi süreciyle beraber daha da artacak. Bu krizin önüne geçilebilmesi için faiz indiriminin durdurulması, TL’ye verilecek faizlerin yükselmesi gerekiyor. Yatırıma, istihdama daha fazla kaynak ayrılması gerekiyor. Ancak yaşadığımız krizden bu şekilde çıkabiliriz” ifadelerini kullandı. “Asgari ücretin enflasyon rakamları üzerinde olduğu üzerinden bir algı yaratıyorlar” diye konuşan Bozgeyik, “Asgari ücret yüzde 50 de arttırılmış olsa, yaşanan enflasyon, çarşıda pazardaki durum, insanların almış oldukları ücretin daha da eridiğini gözler önüne seriyor. Zaten açıklanan enflasyon rakamları hayatın gerçekliğini yansıtmıyor” şeklinde konuştu.
‘4 KİŞİLİK AİLENİN GEÇİNMESİNE YETMİYOR’
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de asgari ücretin yeterli bir rakam olarak açıklanmadığına vurgu yaparak, “Yüksek gibi görünse de günümüz koşullarındaki tabloya baktığımızda gerçek enflasyonun çok yüksek olduğunu ve bunun karşısında eriyen bir ücret olduğunu söyleyebiliriz” diye belirtti. Görgün, önümüzdeki dönem TL’de yaşanan erimenin devam edeceğini ifade ederek, “Temel tüketim mallarına yapılan ve bundan sonra da olacak zamlara göre bir işçinin ailesiyle birlikte geçinmesine yetmeyecek bir rakam bunlar. İşçilerin kayıplarını telafi etmiyor. TL’nin değerinin düşmesi karşısında, 4 kişilik bir ailenin geçinmesine yetmiyor. 4 kişilik bir ailenin kasım ayı itibariyle geçim ücreti 10 bin TL olarak hesaplanmış durumda. Bu rakamlara baktığımızda nasıl yetersiz bir rakam olduğu ortada” ifadelerini kullandı.
‘GENEL ÜCRET HALİNE DÖNÜŞECEK’
Görgün, son yıllarda AKP iktidarının uyguladığı politikalarla beraber asgari ücretin ortalama bir ücretten çıkıp genel ücret haline geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Çalışanların yüzde 50’si asgari ücretle geçiniyor. AB’ye baktığımızda çalışanların yüzde 6’sı asgari ücret alıyor. Şimdi 2022 yılına baktığımızda, çalışanların neredeyse yüzde 90’ı asgari ücret alacak. Bu da bize ucuz emeğin geldiği noktayı gösteriyor. Satın alma gücüne baktığımızda da geçen yıla göre feci bir gerileme mevcut. Geçen seneki asgari ücretin alım gücüyle, şu an açıklanan asgari ücretin alım gücü reel olarak bin 500 TL düşmüş durumdadır. 2022’de daha kötü durumlarla karşılaşacağız, emekçinin payı giderek azalıyor ve azalacak.”
‘MUTLU EDECEK BİR RAKAM DEĞİL’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, asgari ücret zammını değerlendirerek, “Dağ fare doğurdu. Yapılan zam suya yazılan bir yazıdır. Hiçbir şekilde gerçeklilikle ilgisi olmayan bir rakam. Bu da bizim ne kabul edebileceğimiz bir rakam ne de bugünkü açıklanan gelir düzeyinin sürdürülebilir olması açısından da insanları mutlu ettirecek bir rakam değildir” diye belirtti.
Asgari ücreti Erdoğan’ın açıklamasına değinen Serdaroğlu, “Yüksek diye düşünerek kendine puan kazanmaya çalışıyor. Bu fiyat yüksek değil” dedi.
SUYA YAZILAN YAZI
Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası (Gıda-İş) Genel Başkanı Seyit Aslan asgari ücretin 110 dolar düştüğüne işaret ederk, “Bu ciddi bir kayıptır. Ülkede henüz yapılan zamların mutfaklara ulaşmadığını da düşündüğümüzde yapılan zammın işçilerin emekçilerin dertlerine derman olmayacak, yaralarına merhem olmayacak bir artıştır. Kasım ayında yaptığımız araştırmada 4 kişilik bir ailenin asgari geçimi için gerekli olan ücretin 10 bin TL olduğu bir yerde verilen bu rakam gerçekten suya yazılan bir yazıdan öteye anlam ifade etmiyor” diye belirtti.
Son günlerde yapılan pazarlıklarda işverenlerin taleplerinin masada olduğuna işaret eden Aslan, “İşverenler kendileri açısından asgari ücretin yükseltilmesinin getireceği maliyetleri önlemek için hükümetle ciddi bir pazarlık sürdürdüler. Vergilerin kaldırılması işverenlere yarayacak bir şeydir. Tespit edilen ücretin sanki bugüne kadar yapılmış en iyi iyileştirme gibi sunulması da gerçeği ifade etmiyor” şeklinde konuştu.
MAAŞ KUŞA ÇEVRİLECEK
Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu ise asgari ücretin bu yıl erken tartışılmaya başlandığını belirterek, yaşanan tartışmaların girerek tepki düzeyinin artması sonucunda asgari ücretin erken açıklandığını söyledi. Aksu, “Beklenildiği gibi erken açıklandı. Bundan sonra gelecek 15 gün bizi zam furyası bekliyor. Verilecek zamlarla verilen oranın yine kuşa çevrileceğini hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Ocak ayının sonu gelip maaşlar alındığında bu ücretle yaşamın devam ettirilemeyeceği herkesçe görülecek. Bence Mart Nisan ayında bunun tepkilerinin ayyuka çıktığı, sokağa yansıdığı, sokakların fabrikaların ısındığı bir ortamda gerçekleşecektir” diye belirtti.
FİİLİ ASGARİ ÜCRET
“Bu maaş ile emekçilerin geçinmesi mümkün değil” diyen Aksu, “Bir de özellikle küçük yerlerde bu ücret daha da düşük oluyor. Fiili bir asgari ücret uygulaması var. 4250 TL olduğunda küçük şehirlerde, taşralarda ve küçük mağazalarda işçiler 3 bin sınırında bir ücretle çalıştırılacaklar. Bir önceki dönem 2 bin lira ile çalıştırılıyorlardı. Bunların hayatlarına da yansımaları ilginç olacak.. İktidar buradan geçici bir manipülasyonla ‘yüksek zam yaptım’ diyecek . Ama hayatın hakikati hızlıca bu ilizyonu dağıtacaktır. Bu iktidar bu ücretlerle uzun süre devam edemez” ifadelerini kullandı.
TEPKİLER ÖNLENİYOR
Türk-İş ve Kılıçtaroğlu’nun, “Ücret yeterli” şeklinde yaptığı açıklamaları değerlendiren Aksu, “Bu açıklamaların iktidara destek veren bir yanı var, bu tehlikeli. Türkiye’de 3-5 maaş alan bürokratların, iktidarların, işverenlerin Türkiye halklarını soyarak, mallarına çökerek servet biriktirdikleri artık aşikar. İşçi konfederasyonları da bu dişlinin bir parçası. Onlarda yüksek maaşlar alıyorlar. Bu yapı işçilere verilen bu ücrete karşı verilecek tepkilerin önlenmesine hizmet ediyorlar” dedi.
MANİPÜLASYON
Erdoğan’ın açıklamasını değerlendiren Aksu, “Çünkü ortada bir kademe kalmadı. Ülkede Erdoğan var. Onun geleceği var. O da bu meseleyi kendi geleceği ile ilgili görüyor. Emekçi kesimler arasındaki geçmiş dönemde sahip olduğu itibarını kaybettiğini açık bir şekilde görüyor. Bu durumu bir manipülasyonla örtmeye çalışıyor. Bizim işçilere anlatmamız gereken şey işçilerin 110 dolar daha az bir ücrete çalışmaya devam edeceğidir” ifadelerini kullandı.