Özgür Gündem Gazetesi’nin KHK ile kapatılmasına dair “ihlal” kararı veren Anayasa Mahkemesi, kararının gerekçesinde “Süreli yayınların ancak ‘geçici olarak’ kapatılabileceği yönündeki emredici hükme rağmen kapatma tedbirinin geçici olarak uygulanmamasının” anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nin geçici olarak kapatılmasına ilişkin verdiği “ihlal” kararının gerekçesini açıkladı.
Gazetenin kapatılmasının Anayasa’nın 26’ncı ve 28’inci maddelerince güvence altına alınan “ifade” ve “basın özgürlüğü” ihlali olduğu yönünde karar veren AYM, kararının gerekçesinde KHK’lerin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında çıktığını hatırlatılarak, gazetenin kapatılmasının OHAL’in ilanını gerektiren nedenle alakalı olmadığını belirtti.
Mahkeme kararlarında OHAL saptaması yok
AYM’nin gerekçeli kararı şöyle: “Anayasa Mahkemesi, olağanüstü yönetim usullerinin uygulandığı dönemlerde alınan tedbirlere ilişkin bireysel başvuruları incelerken Anayasa’nın 15. maddesinde ortaya konulan temel hak ve özgürlüklere ilişkin güvence rejimini dikkate alacağını belirtmiştir. Bakanlığın görüşünde gazetenin geçici kapatılması kararının OHAL esnasında alındığına, nitekim bu kararın akabinde 675 sayılı KHK ile gazetenin terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilerek kapatılmış olduğuna yönelik bir açıklamaya yer verilmiş ise de ne Başsavcılığın gazetenin geçici olarak kapatılması talebinde ne kapatma kararını veren Sulh Ceza Hâkimliğinin ne de itiraz makamının kararlarında geçici kapatma kararının OHAL kapsamında alınan tedbirlerden olduğuna ilişkin bir saptama yapılmıştır.
“15’inci madde kapsamında değerlendirilemez”
Olağanüstü yönetim usulleri devletin varlığına yönelmiş olağanüstü bir tehdidi veya mevcut bir tehlikeyi olağan tedbirlerle ortadan kaldırmanın mümkün olmadığı hâllerde ve devleti olağan düzenine döndürmek amacıyla başvurulan yöntemlerdir. Bu itibarla OHAL kapsamında alınacak tedbirlerin OHAL’i doğuran sebeplerin bertaraf edilmesine yönelik olması gerektiği izahtan varestedir. Dolayısıyla başvuru konusu erişimin engellenmesi tedbirinin OHAL döneminde alınmış olması tek başına, bu tedbir aracılığıyla ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin Anayasa’nın ‘Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulması’ kenar başlıklı 15. maddesi kapsamında değerlendirilebileceği anlamına gelmez.
“Ayrıca bir inceleme yapılmayacak”
Bununla birlikte geçici kapatma kararının OHAL’in ilanını gerektiren nedenle alakalı olmadığı görülmektedir. Nitekim ne Başsavcılığın talep yazısında ne de sulh ceza hâkimliklerinin gerekçeli kararlarında geçici kapatmanın OHAL tedbirleri kapsamında olduğunu bildiren bir ibare bulunmaktadır. Bu nedenle somut başvuruda Anayasa’nın 15. maddesi yönünden ayrıca bir inceleme yapılmayacaktır.
Anayasa’ya aykırı
Sonuç olarak, somut olayda ilk derece mahkemesi gazetenin kapatılması yönünde bir tedbir kararı vermiş ancak daha baştan tedbirin uygulanması öngörülen bir süre belirlemediği gibi tedbir süresince de alınan karar ve yaşanan diğer gelişmeler kararın geçici olarak alınmadığını göstermektedir. Anayasa’nın 28. maddesinin sekizinci fıkrasının süreli yayınların ancak ‘geçici olarak’ kapatılabileceği yönündeki emredici hükme rağmen kapatma tedbirinin geçici olarak uygulanmaması Anayasa maddesinin sözüyle çelişen ve anayasa koyucunun iradesine aykırı bir yorum olmuştur. Açıklanan gerekçelerle geçici bir süre için alınabileceği belirtilen süreli yayının kapatılması şeklindeki tedbirin uygulanması öngörülen sürenin belirsiz olması nedeniyle Anayasa’nın 28. maddesinin son fıkrasında yer alan hükme aykırı davranıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Basın ve ifade özgürlüğü
Yukarıda yer verilen hususlar ışığında, başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerine yönelik Anayasa’nın 28. maddesinin sekizinci fıkrasına dayanılarak yapılan süreli yayının geçici olarak kapatılması şeklindeki müdahalenin Anayasa’nın sözüne uygun olmadığı ve kanunla öngörülmediği kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle başvurucuların Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ve 28. maddesinde güvence altına alınan basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Basın özgürlüklerinin ihlali
İş bu ihlal kararı, başvuru konusu süreli yayının geçici olarak kapatılması kararının Anayasa’nın sözüne uygun olmadığı ve kanunilik şartını karşılamadığı gerekçesiyle ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiğinin tespiti ile sınırlı olup, kararda, sulh ceza hâkimliğince verilen geçici kapatma kararını sonlandıran, süreli yayının 675 sayılı KHK ile tamamen kapatılması şeklindeki OHAL tedbiri yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır.”