LGBTİ+ aktivisti Cihan Erdal’ın tahliyesini eşi Ömer Ongun değerlendirdi : Bu davanın baştan beri altının boş olduğunu, bu iddianamenin polis tarafından yazılmış bir doküman olduğunu baştan beri hatırlatıyoruz.

Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) siyasetçilerin yargılandığı kamuoyunda Kobanî davası olarak bilinen davanın görülmesine bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Mahkeme, tutuklu sanıklardan Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Can Memiş ve Cihan Erdal’ın yurtdışına çıkış yasağı adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verdi. Dava, yarınki oturumla devam edecek.

Cihan Erdal’ın tahliye kararının ardından eşi Ömer Ongun, kararı KaosGL.org’a şöyle değerlendirdi:

“Cihan Erdal Tutukluluğunun 262. gününde tahliye edildi. Bu davanın baştan beri altının boş olduğunu, bu iddianamenin polis tarafından yazılmış bir doküman olduğunu, hukuki bir metin olmadığını ısrarla hem bizler hem de diğer tutuklular hatırlattı, hatırlatmaya devam ediyor. Diğer tahliyelerin de gelmesini umuyoruz, bekliyoruz. Cihan’ın savunmasını “Genç, Yeşil Sol Parti’den gelen bir insan, bir LGBTİ aktivisti olarak HDP’nin içerisinde varoldum” diyerek açmasıydı. Bu cümleleri bütün seslerin kısıldığı, farklı seslerin, farklı görüşlerin, inançların, varoluşların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir dönemde Türkiye’nin en önemli siyasi davalarından birinde hakimlerin ve herkesin gözünün içine bakarak söyledi. Bu bence çok önemli ve kıymetliydi. Türkiye’de hâlâ hukukun kırıntılarının kaldığını görmek önemli. Umutlu kalmaya devam etmek, mücadeleden sesini kısarak çekilmeden bunu sürdürmek çok önemli. Bakalım 9 ay sonra nasıl bir Cihan’la karşılaşacağız? Ben çok heyecanlıyım onunla görüşeceğim için. Herkese çok teşekkür ediyorum.”

Erdal, mahkeme heyetine sordu: Ben neden buradayım? İnsanları özgürlüğünden yoksun bırakmak bu kadar kolay olmamalı!

HDP eski MYK üyesi, akademisyen ve LGBTİ+ aktivisti Cihan Erdal, tutukluluğunun 262. gününde savunma yapabildi. HDP’nin aktardığına göre Erdal, savunmasında mahkeme heyetine, “Size yüz yüze sormak için sabırsızlandığım bir soru var; ben neden buradayım? İnsanları özgürlüğünden yoksun bırakmak bu kadar kolay olmamalı” diye sordu.

“Genç, Yeşil Sol Parti’den gelen bir insan, bir LGBTİ aktivisti” olarak HDP MYK’sında yer aldığını hatırlatan Erdal, şöyle devam etti:

“HDP’nin Türkiyelileşme aksına katkıda bulunmaya çalıştım. İnanıyorum ki birbirini önyargısız dinleyen yurttaşlar, ülkenin kaderini yok sayılanlar lehine değiştirebilir.

“O dönemin MYK’sını şöyle tarif edebilirim; “Bir liberalle bir sosyalistin, bir muhafazakarla bir LGBTİ’nin aynı masada durduğu, temsil ettiği bir birliktelikten bahsediyorum. Aralarında menfaat olmayan bir MYK”. Ben de orada kendi kimliğimle yer aldım.

HDP MYK toplantısına biri dışarıdan gelecek, girecek kimse ‘hayrola kardeşim’ demeyecek! Bu ancak vasat bir dizi senaryosu olur. Katıldığım toplantılardaki gözlem, bunu söylememi zorunlu kılıyor.

“Hukuka ve vicdana sığan bir süreç mi yaşıyoruz? 6-8 Ekim’den 14 ay sonra emniyetten aranıyorum ve ertesi gün gidip ifademi veriyorum. Tam 6 yıl sonra bir baskınla evden gözaltına alınıyorum. Yeni bir delil, makul şüphe olarak değerlendirilebilecek hiçbir şey yokken!”

Erdal’ın Avukatı Levent Pişkin de şöyle dedi:

“Müvekkilim Cihan Erdal’ın üç paylaşımı 2019 tarihine ait. Kuantum fiziği dahi bunu açıklamakta zorlanacak. Bu paylaşımların 2014’te meydana gelen olaylara nasıl etkisi olduğu anlaşılmamaktadır!”

Cihan Erdal hakkında

Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Cihan Erdal, tez araştırması kapsamında İstanbul’dayken gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.

Cihan Erdal, iki dönem üst üste HDP’de Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliği yapmıştı. Uzun yıllar boyunca Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve HDP’nin LGBTİ komisyonlarında da yer alan Erdal, LGBTİ Barış Girişimi’nin de kurucularından.

Erdal, MYK üyesi olduğu dönemde HDP’nin LGBTİ+ haklarına ilişkin çalışmalarında yer almış, LGBTİ+ hakları alanında parti içerisindeki çalışmalarının yanı sıra kamuoyuna dönük çalışmalar da yürütmüştü.

Erdal, Şubat 2015’te seçim öncesi KaosGL.org’a verdiği röportajda LGBTİ haklarına ilişkin yaklaşımlarını şöyle anlatmıştı:

“LGBTİ meselesinde de heteroseksizmle mücadelenin kapitalizme ve diğer tüm eşitsizlik kaynaklarına karşı mücadeleden ayrıştırılamayacağını düşünüyoruz. HDP, homofobi ve transfobi temelli ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına hedefleyen bir parti. Ancak öte yandan genel anlamda önerdiğimiz bir “Yeni Yaşam” siyaseti var. Bu siyaset ve teklifin Kürtler için de translar için de eşcinseller için de eşit derecede geçerli ve gerekli olduğunu söylüyoruz. Kimliksel, sosyal, ekolojik sorunların iç içe geçmiş, hayatın içindeki karmaşıklaşmış haline tüm bu sorun alanlarını birbirinden soyutlayan yanıtlarla çözüm getiremeyiz. Orada yeni yaşam olmaz.”

Haziran’daki seçimde HDP’nin başarısının ardından tekrardan KaosGL.org’un sorularını yanıtlayan Erdal, “Açık bir şekilde LGBTİ haklarını savunan, seçim programında ayrı bir başlıkla çok detaylı bir şekilde LGBTİ eşitlik ve özgürlüğünü öneren, bunu da her yerde ilan eden bir siyasi parti oylarını arttırdı, barajı yıktı geçti” demişti.

Bir Cevap Yazın