Makale

Liderlik- Attila Turnaoğlu

Liderlik, en iyi haliyle, insanlara harika bir şey elde etmek ve toplu olarak bir araya gelmeleri için ilham verir. Bu tür bir ilham, güvenilir bir lider gerektirir liderliği kişisel bir güç kaynağı olarak değil, başkalarına hizmet etme kanalı olarak gören birisi olmalıdır.

Hizmet ettiği halkının daha iyi olmalarına ve hayatlarını iyileştirmelerine yol gösterici ve yardımcı olmalıdırlar. Güvenilir bir lider her zaman insanlarıyla ilişkilere önem vermelidir. Güvenilir bir liderin kalbinde hizmet ve desteğin özü vardır. Açık bir kalp ve zihinle dinlerler. Dinleme, bir liderin tanımının hiçbir yerinde yer almayabilir, ancak bu kritik bir sorumluluktur. Dinleyen bir lider, ülkesini daha yüksek başarı seviyelerine yönlendirmek için çok daha iyi bir konumdadır. Dinlemek, soru sormak ve insanların söylediklerini dinlemek, önemseyen ve güvenilebilecek bir lidere işaret eder.

Zor konuları halının altına süpürmezler. Zor durumların ortaya çıkacağını bilirler ve böyle durumlarda sorunların yanlarından geçmek ya da halının altına süpürmek olarak değil, halkıyla birlikte yüzleşmek ve birlikte atlatmak olarak görmelidirler.

Baskı altında sabit kalırlar. Liderler üzerindeki baskı hem gerçek hem de sabittir ve bazen aşırı olabilir. Güvenilir liderler, ne kadar gergin veya aceleci olursa olsun, her durumda sakin ve sabit kalabilen kişilerdir.

Güvenilir bir lider için en yüksek özelliklerden biri, insanların güvenebileceklerini bildikleri biri olarak itibarıdır. Bu, her zor durumda sorumluluğu üstlenme ve işler ters gittiğinde sorumluluğu üstlenme isteğini sürdürmek anlamına gelir. Hesap verebilirlik özelliği, güvenilirliğin önemli bir unsurudur.

Ne demek istediklerini söylerler ve ne diyorlarsa gerçek düşünceleridir. Hepimiz bir şey söyleyip başka bir şey yapan ya da kendi sözlerini ya da eylemlerini inkar etmeye çalışan insanlar görmüşüzdür – ve bu çileden çıkarıcıdır. Ne demek istediğini söyleyen ve söylediklerinin arkasında duran bir lidere her zaman güvenilebilir.

Bir lideri büyük yapan nedir? Muhtemelen bunun güven gibi modaya uygun bir şey olduğunu düşünüyorsunuz. Ya da belki vizyon veya duygusal zeka. Elbette bunların hepsi bir liderde olması gereken iyi niteliklerdir, ancak cevap aslında güvenilirliktir. Teknik olarak, önemli olan sadece güvenilir olmak değil, aynı zamanda güvenilir olarak görülmek.

Samimiyet; insan sevgisi ile dolu, nazik, sadık ve empatik olmaktır. Başkalarına karşı iyi niyetli olduğunuzun kanıtıdır.  Yetkinlik; zeki, yaratıcı, yetenekli, etkili olmak, ve tüm bunları halkı adına hayat geçirebilmektir. Yetkin insanlar bu nedenle değerli müttefikler veya güçlü düşmanlardır.

Küresel, bölgesel liderlik, ülkenin lideri, şirketlerin liderliği, CEO’lar, kumandanlar… Politika konuşurken gerekli olan liderlik sanatı vurguları… Sokakta, sosyal medyada, evde liderlik… Ne kadar da içli dışlıyız bu kavramla?

Drucker “temel” olarak şöyle diyordu:

“Liderlik dünyevi bir özelliktir, romantik değildir, can sıkıcıdır, özünde liyakat vardır.

Liderlik bir araçtır. Bundan dolayı asıl sorun liderliğin hangi amaca yönelik olduğudur.

Liderlik çok çalışkan olmak demektir. Etkin liderliğin temeli organizasyonun misyonunu düşünmek, bunu tanımlamak ve apaçık gözle görülür bir biçimde ortaya koymaktır.

Lider hedefleri öncelikleri, standartları tespit eder ve bozulmamasına nezaret eder ve gerekli uzlaşmaları sağlar.”

Yönlendirici liderin yanıltıcı liderden farkı; yönelinen hedeflerin farklı olmasıdır. Lider, liderliği ayrıcalık değil sorumluluk olarak görür. Nihai sorumluluğun başka bir kimsede değil de yalnızca kendisinde olduğunu bildiği için, yanında güçlü mesai arkadaşları ve astlar bulunmasından çekinmez. Onları sürekli cesaretlendirir. Yanındakilerin başarısını kendine tehdit görmez. Yanlarında becerikli, bağımsız ve kendine güven duyan kimseler olmasını sağlar.

Yanıltıcı liderler ise çekinir; bunlar etraflarında sürekli kadro temizliği yapar. Hataları etrafındakilere yükler.

Güven kazanmak zorunludur. Liderle aynı görüşte olmak şart değildir. Güven, liderin söylediğini gerçekten kastettiğine duyulan inançtır. Dürüstlüğüne duyulan inançtır.

Lider için asıl olan tutarlı olmaktır. Gerçek lider insanlara hayatlarını güven içinde hissetmelerini sağlayan ve bunu koruyan kişidir.

Liderler hayatın akışındaki değişimleri, değişim ihtiyaçlarını dikkatle izleyen ve düşünerek değişimlere yön veren kişidir. Değişim süreçlerinde adil olmak, yenilikleri doğru irdelemek ve insanlarının refahı için gerekli önlem ve çalışmaları yapmaktan geçer.

Somut olarak bu dünyada başarmak, iyilikle güzellikle ilgili işleri yapmak insanların hedefidir. Peki, burada bahis edilen türden liderlere gerçekten ihtiyacımız var mı? İnsanların ihtiyaçlarını belirleme, plan yapma, yön çizme, kararlar verme, uygulama, üretme, gelir ve varlık elde etme, paylaşma, huzur içinde karnını doyurma, iyi eğitilme, sanatın her dalında etkin olma, duyguların sevgiye dönüşmesi ile hep iyiliklere yönelme ve daha nice ögeler… Bunları insanlar birbirlerinin gözlerinin, yüreklerinin içine bakarak ve anlaşarak en güzelinden yapamazlar mı?

Somut dünya bize “ahlak” ve “adalet” ile ilgili somut bir ödev yükler. Sorun ahlak ve adalet iklimine bağlı kayıpları ortadan kaldırmak, eğilimi tersine çevirip sağlam bir kazanım haline dönüştürmek, el ele tutuşup, “birlikte ilerleyeceğiz…” demektir.

Amacımızı belirgin şekilde ifade edebiliyor muyuz? Beraberce bu amaç için yönümüzü belirleyebildik mi? Kararlı mıyız? Elbette birçok konuda sözcülerimizin olması onları, Sultan Lider konumuna getirmez. Ortak dili kurmada önderlik edebilirler, ama o kadar.

Tarihte görülmüş ve hala kendini böyle ifade eden toplumu kendilerine biat etsin diye yönlendirmeye çalışan Lider bozuntuları elbette vardır. Bu türler, insanları eğitimsiz bırakmak veya algı sorunu yaratıp kendilerini ilahlaştırmak istemektedirler. Ancak asıl olan toplumun kolektif düşünceler, hedefler geliştirerek, eğitim seviyesini yükselten ve başarısını artıran insanlar yetişmesini sağlamaktır. Bu hedef içinde, Sultan Liderlere yer yoktur.

Şimdilerde yeni nesiller neler ile uğraşıyor, nelerin peşinde, onları neler etkiliyor, nelerden hiç etkilenmiyorlar gibi incelenmesi gereken alanlara baktığımızda, sosyal bilimcilerin tespitleri her yerde yazılmakta ve incelenmektedir. Başkaldıran bir nesil olduğundan pek bahis edemeyeceğim ancak başı dik bir nesil tanımını yapmaktan da çekinmiyorum. Bugünün çeşitli mecralardaki eleştirilerine baktığınızda çok şaşırabilirsiniz. Toplumun bir siyaset yelpazesinde kümeleştiğinden ise hiç bahis edemeyeceğim. Küme içinde bir uzun sopa olabilirler, ancak her birinde çok farklı düşünce, dil ve hayata bakış olduğu da gerçek.

Lider denen kişilerin ülkeleri ve toplumları felaketlere nasıl götürdükleri görülmektedir. Ülkelerin yönetim tarzlarını tarif eden yalan dünyasının nasıl değişeceği ve lidersiz adil ve hakkaniyetli toplumlara nasıl dönüşeceği hususunda ki bilimsel çalışmaların hepsi yırtıktır. Henüz yırtılmayan ve gittikçe mürekkebi kuruyan bir sayfada şöyle yazmaktadır.

Yereline sahip çık, kol kola gir, kuralların adili yetini sağla, üret, paylaş, kardeşliği tesis et, çevreden gelen pislikleri bertaraf et, sözcülerin dirayetli olsun, sultan lider olma hevesindekileri derdest et, kimsenin inancına karışılmasına izin verme, evlerinin kapısında numara değil isimler olsun…

Attila Turnaoğlu –1953 yılında İstanbul’da doğan Turnaoğlu, Lise öğrenimini Kadıköy Maarif Koleji’ndetamamlamıştır. ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nde yüksek öğrenimini tamamlayarak 1979 yılında iş hayatına atılmıştır.İş hayatında sırasıyla STFA Grubu’nun çeşitli şirketlerinde (1979 – 1994) Yöneticilik yapmıştır. Daha sonra İntermak grubunda Genel Koordinatör olarak görev aldıktan sonra 1995 – 2001 yılları arasında Transtürk Holding Aş – Israel Jv ortaklığı şirketlerinde Gübre, Fide üretim ve pazarlaması konularında görev almıştır. Daha sonra bir müddet müşavirlik yapmış olup, 2005 -2014 yıllarında Koca Grup bünyesinde Çeşitli Yurt Dışı Projeler Koordinatörü olarak Endüstriyel Tesisler, çeşitli alt yapı inşaat işleri faaliyetlerini yürütmüştür. Ardından Bionas Tarım LTD Şirketinde Genel Müdür olarak Rusya’da Organik Tarım üretimi ve Avrupa Birliği Ülkeleri, USA ve Kanada’ya satışlar gerçekleştirilmiştir.Orta öğreniminden beri müzikle uğraşmış, şarkı sözleri ve şarkılar üretmiştir. Şiire meraklı olup üniversite döneminden bu yana şiirler yazmaktadır. Bir dönem roman yazma konusuna da eğilmiş ancak yazdıkları basılmamıştır.YouTube kanalında şarkılar, şiir okumaları, video yapımları mevcut olup ileriye dönük Şiir kitabı basmayı amaçlamaktadır. Denenmemiş çalışmalara meraklı olup Foto-Şiir çalışmaları yürütmektedir. Yaşama ait kısa yazılar yazmaya da çalışmaktadır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir