Ana Sayfa Haberler Seçimler Neyi Değiştirmeli?- Ahmet Asena

Seçimler Neyi Değiştirmeli?- Ahmet Asena

0
Seçimler Neyi Değiştirmeli?- Ahmet Asena

2023 seçimlerinin önemi konusunda herkes hemfikir. İktidar bloğu için durumunu korumanın zorluğu, muhalefet partileri içinse önlerine gelen değişim olanağını kaçırmamak bakımından önem taşıyor.

Ahmet Asena

Peki muhalifler olarak neyi değiştireceğiz? Sadece mevcut Cumhurbaşkanını değiştirmenin yetmeyeceğini herkes biliyor. Bununla beraber tek adam rejiminden kurtulmak gerekiyor.

İyi de eski temsili parlamenter demokrasi bu toplumun ihtiyaçlarına cevap vermiş miydi? Bugün yaşadığımız sorunların nedeni o rejimin eksiklikleri değil miydi? Emek, eşitlik, demokrasi, özgürlükler ve ekolojik yıkım için hiçbir şey yapmayan bir sistemin içinde değil miydik? Bu soruya evet yanıtını verenler için üçüncü bir değişime, sistemin değiştirilmesine ihtiyaç olduğu açıkça ortada değil mi?

Seçimler ilk iki değişim için güçlü bir araç. Sistem değişimi ise sadece seçimlerle ulaşılabilir bir hedef değil. Nasıl gerçekleşeceği tartışmasını bir yana bırakırsak, seçimler böylesi bir değişim için güç biriktirme fırsatı.

İlk iki değişim konusunda tüm muhalif kesimler hemfikir ama üçüncüsü ayrıştırıcı bir unsur. Millet İttifakı içinde yer alan partilerin sistem değişikliği istediğini düşünmek aşırı bir iyimserlik olur. Geriye iki ittifak kalıyor: Emek ve Özgürlük ile Sosyalist Güç Birliği. Seçmen gücüne bakmaksızın söylersek, sistem değişimi talep eden dinamiklerin büyük kısmı bu iki ittifak içinde kümelenmiş olacak.

Gözüken o ki Millet İttifakı büyük bir yanlış yapmaz ise bu iki ittifak başkanlık yarışında Erdoğan’ın karşısındaki adaya oy verecek ve parlamenter rejime geçiş adımlarını destekleyecek. Ne var ki sorun tam da bu ikinci noktadan itibaren başlayacak. Sistem değişimini hiç düşünmeyen Millet İttifakı kendi ufkuyla sınırlı bir rejim oluşturacak. Bu rejimin demokrasi ve özgürlüklerle ilgili sınırlarını genişletme mücadelesi ise diğer iki ittifaka kalacak.

Sol partiler ve toplumsal muhalefetin farklı kesimleri tarafından övgüyle örneklenen Latin Amerika’daki sol dalganın deneylerine bakmak, yapılması gerekenler hakkında ipuçları verecektir. Oradaki  dalganın çok geniş bir yelpazeyi, hatta solda olmayanları dahi kapsayan politik ve toplumsal ittifaklar yolu ile ortaya çıktığını unutmamak gerekiyor.

Bu iki ittifakın bu çerçevedeki politik talepleri ve hedefleri bakımından giderilemez farklılıklar olmadığı yaptıkları açıklamalardan anlaşılıyor. Sistem değişimi konusundaki farklılıkları öne çıkarma zamanı ise sanki bu seçim değil. O zaman her iki ittifakın seçimlerde işbirliği yapmasını ne engelliyor?

Her partinin ve politik hareketlerin kendini özgürce ifade etmesi ve toplumsal güç kazanmayı hedeflemesi doğal ve meşrudur. Ne var bu gün için politik hedefler iktidarı ve rejimi değiştirmek. Yarına dair  şey söylemek içinse erken. Gelecek tahayyülleri aynı olsaydı aynı partide olunurdu zaten ama  ittifak partilerinin tahayyülleri aynı mı sanki?

Sosyalist Güç Birliği cenahının söyledikleri neden HDP bileşeni olmadıklarını açıklayabilir ama seçimlerde işbirliği yapılmamasını açıklamakta çok da tatminkar gözükmüyor. Seçimlerde yeterli oy alamadıkları durumda oylarının birinci partiye gideceği düşünülürse, ki bu kuvvetle muhtemel, bu kararları parlamento aritmetiği bakımından da riskli bir durum doğuruyor. İktidar Bloğu azınlığa düşse dahi, daha demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir rejim isteyenlerin değil, Millet İttifakının ufkuyla sınırlı olanların çoğunluğa ulaştığı bir parlamento ortaya çıkabilir.  Bu da muhtemelen, dün ve bugün yaşadığımız sorunların yeniden üretilmesinden başka bir anlam taşımayacak. O zaman birlikte değiştirmek için çaba harcamanın neresi yanlış?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here