Ahmed Arif, Anadolu şiirinde dayanabilmenin formülünü verirken ne diyordu: “Umut ile, sevda ile, düş ile”. Şiirimizde Ahmed Arif’in toplumcu gerçekçi geleneğinin temsilcilerinden Cevat Bayrak Umudun Suyu adını verdiği şiir kitabındaki şiirlerini; Umut, Sevda ve Düş başlığı altında sunuyor okurlarına. Umudun Suyu, Şyk Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. Artık toplumcu şiir yazılmıyor, diyenlere özellikle tavsiye olunur.
“Şiir umudun suyudur.” epigrafıyla başladığı bu ilk bölümde, Paris Komününden Şengal Dağlarına; Ilgaz’dan Olimpos’a uzanıyor. Bitlis’te Güldünya Tören’in, Kâbil’de Ferhunda Melikzade’nin katline ağıt yakıyor. Kemal Özer’e, Enver Gökçe’ye selam yolluyor, Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i anıyor.
Sevda şiirleri “Ateşim olsun gülüşün!” dizesiyle çıkıyor karşımıza ikinci bolümde. “Sevgiyle kuşanıp sevgiliye uçmalı” bu şiirlerle. “el ele soluk soluğa üstünde çimenlerin”
Üçüncü ve son bölüm “eller birleşsin, düşler yukarı!” epigrafıyla Düş’e kapı aralıyor. Bu bölümden bir şiirle bitirelim biz de yazımızı. Ve bunca haksızlıklara, adaletsizliklere, zorbalıklara dayanalım; umut ile, sevda ile, düş ile”
gördüm
toprak damlarda yaşardık
kaynağından içerdik suyu
gözümüz gönlümüz toktu
ağacımız çiçeğimiz boldu
mavilerde gezerdik eskiddn
zamansız geçerdi günler
elimizle saklardık güzelliğimizi
sessizce çoğalırdı
gördüm gördüm
sonradan öğrendim babamın işçi olduğunu
çocuk bahçeleri yoktu bizim oralarda
on yedisinde öğrendim salınmayı
gördüm gördüm
bir yavrusu vardı kucağında
halepçe’den ölü insan resimleri
o gün orada ben vardım!